Esas No: 2021/8327
Karar No: 2022/3458
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8327 Esas 2022/3458 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/8327 E. , 2022/3458 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın usulden reddine ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucunda bu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp %24 oranında malul kaldığını, alınan raporda 9 aylık geçici işgöremezlik ve 4 aylık bakıcı süresi tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri zararı olarak 5.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davaya konu edilen zararların trafik sigortası teminatının dışında olduğunu, tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiğini de belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davacının davalı sigortacıya ve tahkime başvuru sırasında sunduğu raporun usulüne uygun düzenlenmiş bir rapor olmadığı, usulüne uygun biçimde sigortacıya başvuru yapılmasının dava şartı olduğu ve bu başvuru yapılmadan tahkim yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karara davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davacının davalıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun usule uygun düzenlenmediği ve KTK'nın 97. maddesi ile ... Genel Şartları gereği gerekli olan tüm belgeler ile başvuru yapılmadığı, tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen UHH kararı yerinde bulunarak, davacı yanın itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan
kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK'nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK'nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile, zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK'nın 115/2.maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Dairemiz'in yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. Bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise, usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği açıktır.
Diğer yandan; davacının davaya konu ettiği zararların, geçici işgöremezlik ve geçici bakıcı ihtiyacı giderine ilişkin olduğu ve sürekli işgücü kaybından doğan zararın eldeki davaya konu edilmediği anlaşılmaktadır. Davaya konu kazadan kaynaklanan geçici işgöremezlik ile geçici bakıcı ihtiyacı süreleri, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Uygulama Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 21/03/2019 tarihli raporda usulünce tespit edilmiştir. Bu nedenlerle, İHH'nin red gerekçesi yerinde değildir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davaya konu edilen ve süreleri 21/03/2019 tarihli raporla saptanmış olan geçici işgöremezlik ve geçici bakıcı ihtiyacı giderine ilişkin zararların hesaplanması için, konusunda uzman aktüer bilirkişiden rapor alınıp (sürekli işgücü kaybı oranı yönünden sunulu raporun uygun olduğu dikkate alınıp, bu zararın dava konusu olup olmadığı da tartışılarak) karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne GÖNDERİLMESİNE;
peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.