12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/431 Karar No: 2010/11930 Karar Tarihi: 11.05.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/431 Esas 2010/11930 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/431 E. , 2010/11930 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Şişli 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 29/09/2009 NUMARASI : 2009/1339-2009/1430
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 17.04.2008 tarih ve 5754 Sayılı Yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez." şeklinde düzenlenmiştir. Anılan yasa hükmü 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girmiş Emekli Sandığından alınmakta olan emekli maaşlarını da kapsar 06/03/1965 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 538 Sayılı Yasa ile değişik İİK"nun 83-a maddesi gereğince borçlunun hacizden önceki dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklı ile yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de, borçlunun hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bir malın ne derece haczedilmez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir. (HGK 31/03/2004 tarih, 2004/12-202 Esas, 196 K. ve 31/03/2004 tarih 2004/12-167 Esas, 185 K.) Somut olayda borçlu hakkında tazminat alacağına yönelik ilamlı icra takibi yapılmış, icra emri borçluya 06.04.2007 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu, 12.04.2007 havale tarihli mal beyanı dilekçesi ile, emekli maaşından 1/4 kesinti yapılmasına muvafakat etmiştir. Alacaklı vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce de 22.06.2007 tarihinde SGK. Emekli Sandığı Ödemeler Dairesi"ne müzekkere yazılarak, borçlunun emekli maaşının 1/4"ünün haczedilerek kesintilerin gönderilmesi istenmiş, Sosyal Güvenlik Kurumu SSK Genel Müdürlüğü Emekli Sandığı Afyonkarahisar Bölge Müdürlüğünce 20.07.2009 tarihinde verilen cevapta, haczin işlendiği ve alacağın ve alacağın var olan başka hacizler nedeniyle sıraya alınmış olduğu bildirilmiştir. Yukarıda bahsedilen ilkeler çerçevesinde ve henüz takibin de kesinleşmemiş olduğu nazara alındığında, emekli maaşının haczine yönelik muvafakat geçerli olmayacağından, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken borçlunun muvafakatının bulunduğundan bahisle yazılı şekilde şikayetin reddine dair karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.