2. Ceza Dairesi Esas No: 2020/18624 Karar No: 2020/9906 Karar Tarihi: 05.10.2020
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/18624 Esas 2020/9906 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hırsızlık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın tutuklu olduğu dönemde atanan avukatın bozmadan önce tahliye edilmesi ve bozma sonrası yeni bir avukatın atanmaması nedeniyle, atanan avukatın temyiz yetkisi bulunmamaktadır. Mahkeme kararının sanığa doğru şekilde tebliğ edilmediği tespit edilmiş ve bu nedenle karar mahalline iade edilmiştir. Gerekçeli hüküm daha sonra cezaevinde okunarak sanığa tebliğ edilmiştir. Ancak, atanan müdafiinin temyiz yetkisi bulunmadığı için sanık müdafiinin temyiz istemi reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın 232/6 ve 34/2 maddeleri ile 1412 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 310. maddesi kararda belirtilmiş ve temyiz hakkının olmadığına karar verilmiştir.
2. Ceza Dairesi 2020/18624 E. , 2020/9906 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 29/06/2020 tarihinde Dairemizce yapılan inceleme sonucu; bozmadan önce 01/08/2014 tarihli yargılama sırasında sanığın tutuklu olması nedeniyle Av. ..."in müdafii olarak atandığı ve 29/08/2014 tarihli ikinci celsede sanığın tahliyesine karar verildiği ve bozma öncesi kararı temyiz ettiği ve sanığın bozma sonrası yapılan yargılamada, 29/03/2019 tarihinde esas mahkemesinde alınan ifadesi esnasında sanığın müdafii talep etmediğini beyan ettiği gibi CMK"nin 150/2-3. maddesi gereğince de zorunlu müdafii atanmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı dolayısıyla anılan müdafinin sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünü temyize yetkisi bulunmadığı gibi sanığın yüzüne karşı 14/11/2019 tarihinde verilen hükmün mahkemece gerekmediği halde sanık müdafiine 16/12/2019 tarihinde tebliğinin sanık müdafiine yeniden temyiz hakkı vermeyeceği de gözetilerek; Dairemizce de kabul edilerek uygulanan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/01/2007 tarih ve 2007/3-9 Esas, 2007/18 sayılı kararında belirtildiği üzere; 5271 sayılı CYY.nın 232/6 ve 34/2.maddeleri ile 1412 sayılı CYUY.nın 310.maddesine göre kararda başvurulacak yasa yolu, süresi, mercii ve şekli kuşkuya yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanığın yüzüne karşı verilen hükmün temyiz süresinin “ilgilisinin yokluğunda verilmesi halinde tebliğden” itibaren başlayacağı belirtilerek yanılgıya sebebiyet verildiğinden; gerekçeli kararın sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi için mahalline iade edildimesi üzerine gerekçeli hükmün cezaevinde olan sanığa 5271 sayılı Kanunun 35/son maddesine uygun olarak okunup anlatılmak suretiyle 05/08/2020 tebliğ edilmesine rağmen sanığın hükmü temyiz etmediği ve yukarıda belirtilen gerekçe ile atanan müdafiinin temyiz yetkisinin bulunmadığı nazara alındığında temyize hakkı olmayan sanık müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı Kanun"un 317. maddesi gereğince REDDİNE, 05/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.