12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/449 Karar No: 2010/11927 Karar Tarihi: 11.05.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/449 Esas 2010/11927 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/449 E. , 2010/11927 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Büyükçekmece İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 02/09/2009 NUMARASI : 2009/1614-2009/1148
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu belediye hakkında ilamsız icra takibi yapılmış olup, örnek 7 numaralı ödeme emri borçluya tebliğ edilmiş, ancak herhangi bir itiraz olmaması nedeniyle takip kesinleşmiştir. Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekili 20/08/2009 tarihinde icra dosyasında talep açarak, borçlu belediyenin dosayadaki adresinde (Y.Mah. A.Cad. E. Belediye Başkanlığı Binası E.) menkullerin haciz ve muhafazasına karar verilmesini talep etmiş, fakat icra müdürlüğünce, "borçlunun belediye olması ve kamu kurumu sıfatını taşıması nedeniyle alacaklı vekilinin borçlu belediyenin menkul mallarının haczedilmesi talebinin reddine" şeklinde karar verilmiştir. Alacaklı vekilince yasaya aykırı olduğunu iddia ettiği bu kararın düzeltilmesine yönelik olarak icra mahkemesi nezdinde şikayet yoluna gidildiği anlaşılmaktadır. Gerek İİK"nun 79. maddesi, gerekse İİK"nun 85. maddesinin ifadelerinden ortaya çıkan sonuç, haciz isteminin icra memurunca yerine getirilmesinin zorunlu olduğu ve icra memuruna, haczedilecek menkul, gayrimenkul ya da hakların niteliği esas alınarak bunun haczinin mümkün bulunup bulunmadığı konusunda bir takdir yetkisi tanınmadığıdır. (H.G.K. 18/06/2008 tarih, 2008/12-433/430) Borçlu, haczi caiz olmayan bir malın haczine, malın haczi sırasında muvafakat verebileceği gibi, şikayet yoluna gitmeyerek, zımnen de rıza gösterebilir. Bu durumda alacaklı vekilinin, borçlunun dosyadaki adresindeki menkullerinin haciz ve muhafazasına karar verilmesi talebinin icra müdürünce, "borçlunun belediye olduğundan ve kamu kurumu sıfatından" bahsedilerek reddine karar verilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile icra müdürünün işleminin iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde icra müdürlüğü kararının yerinde olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/05/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.