Esas No: 2021/27029
Karar No: 2022/3501
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/27029 Esas 2022/3501 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/27029 E. , 2022/3501 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki yangın nedeniyle maddi tazminat davası üzerine İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın davalılar ... ve ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine dair verilen 17/04/2018 günlü karara yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince yapılan istinaf incelemesinde 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-(1) maddesi gereğince 21/02/2019 günlü kararla esastan reddedilmiş, verilen bu kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10/11/2020 gün ve 2019/1211 esas, 2020/3828 karar sayılı ilamıyla HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine dair verilen karar üzerine; İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne dair verilen 09/03/2021 günlü kararın HMK’nın 373. maddesinin 4. fıkrasına uygun olarak Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Hükmüne uyulan Dairemizin 10/11/2020 tarihli ve 2019/ 1211 esas, 2020/3828 karar sayılı ilamında; davacının davalılardan ..., ... ve ... yönünden temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının taşınmaz maliki olan davalı ... yönünden temyiz itirazı yönünden yapılan incelemede “davacının eldeki davayı davalı taşınmaz maliki ...’ye karşı, yangın riski taşıyan madeni yağ işinde kullanılmak üzere taşınmazını kiraya vermesi nedeniyle açtığı, bu noktada incelenmesi gereken hususun; yasal şartları taşımayan depoda yangın olasılığını gözetmeyip yangın söndürücü araç ve gereçleri bulundurmadan plastik tank içinde bulunan madeni yağı ilkel yöntemlerle tankere nakleden kiracı ... ve bu şekilde dolum yapılmasını kabul eden tanker şoförü davalı ...’in sorumluluklarının yanında, davalı taşınmaz malikinin de ayrıca sorumluluğuna gidilip gidilemeyeceği, sorumlu oldukları kabul edilen davalıların kusurlarının, davalı taşınmaz maliki ...’nin sorumluluğunu ortadan kaldıracak
şekilde zarar ile arasındaki illiyet bağını kesip kesmeyeceği olduğu, olay mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda madeni yağ depolama amacıyla kiralanan deponun ilgili mevzuatta aranılan özellikleri taşımadığı, gerekli izinlerin alınmadığı, yangın olasılığının gözetilmeyip yangın söndürücü araç ve gereçlerin bulundurulmadığının tespit edilmiş olduğu, asıl kuralın, illiyet bağının varlığı olduğu ve bu bağın kesildiğini davalı taşınmaz malikinin kanıtlamak zorunda olduğu, burada da dikkat edilmesi gereken hususun, hayatın olağan akışına ve dükkanın tahsis amacına göre meydana gelen zararın davalı taşınmaz maliki tarafından öngörülüp öngörülemeyeceği ve zararın önlenmesi için gerekli güvenlik ve emniyet tedbirlerini alıp almadığı olduğu, davalı taşınmaz maliki bakımından öngörülebilir bir risk olan yangının, olayların olağan akışına ve hayat tecrübesine göre meydana gelen zararı yaratmaya elverişli olduğu, davalı ...’nin TMK’nın 730. maddesi uyarınca kiraya veren olarak dükkanın tahsis amacına göre meydana gelebilecek zararı kira sözleşmesinden de açıkça görüldüğü üzere öngörebilmesine rağmen, gerekli güvenlik tedbirlerini almaması/aldırmaması nedeniyle sorumlu olduğu, ayrıca illiyet bağının diğer davalıların yeterli ağırlığa ulaşan kusurlarıyla kesildiğinin, davalı taşınmaz maliki tarafından ileri sürülüp ispatlanmadığı, kira sözleşmesinin özel şartlar başlıklı 21. maddesinde kararlaştırılan sorumsuzluk maddesinin de, davalı taşınmaz malikinin kanundan kaynaklanan kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldırmaya yeterli olmadığı, açıklanan nedenlerle davalı taşınmaz maliki ...’nin meydana gelen zarardan TMK’nın 730. maddesi uyarınca kiraya veren olarak sorumluluğu bulunduğunun kabul edilmesi” gereğine değinilmiş ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulü ile 48.006,60 TL'nin davalılardan ... ve ...’den, 12.001,66 TL'nin davalılardan ... ile ...’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, ilk derece mahkemesi kararının bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı ...’nin diğer temyiz itirazına gelince;
Yargı Harçları, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Buna göre, yargı işlemlerinden (1) sayılı Tarifede yazılı olanlar harca tabidir. Hüküm tarihinde geçerli bulunan 1 sayılı Tarife uyarınca; karar ve ilam harcı, konusu belli bir değer ile ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde, hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden “binde 68,31” nispetinde alınır. Harç kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese de re’sen gözetilir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 48.006,60 TL'nin davalılardan ... ve ...’den, 12.001,66 TL'nin davalılar ... ile davalı ...’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verildiğine göre, “hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.099,16 TL nispi harçtan davacının peşin olarak ödediği 972,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.127,01 TL karar harcının 2.470,33 TL'sinin davalı ... ve ...’den, 656,68 TL sinin davalı ... ile ...’den tahsili ile Hazineye irat kaydına” şeklinde karar verilmesi gerekirken, bakiye
(kalan) harçtan davalı ...’nin sorumlu tutulmaması ve bakiye harcın Hazineye irat kaydına karar verilmemesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 370. maddesinin (2) nolu fıkrası uyarınca gereğince kararın aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen ilk derece mahkemesi kararının yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle; hüküm fıkrasının nispi harcın davalılardan tahsiline ilişkin (4) nolu fıkrasının ilk cümlesinin silinmesine ve yerine “hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.099,16 TL nispi harçtan davacının peşin olarak ödediği 972,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.127,01 TL karar harcının 2.470,33 TL'sinin davalı ... ve ...’den, 656,68 TL'sinin davalı ... ile ...’den tahsili ile Hazineye irat kaydına” ibare ve rakam dizisinin yazılmasına ve davalı ...’nin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddi ile ilk derece mahkemesi kararının bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ye geri verilmesine 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.