5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/26999 Karar No: 2018/1072 Karar Tarihi: 07.02.2018
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/26999 Esas 2018/1072 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/26999 E. , 2018/1072 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ecrimisil yönünden reddine, tazminat yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın tazminat yönünden kabulüne, ecrimisil istemi yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1-Geyve Belediye Başkanlığı’nın 26/06/2015 gün ve 1158/1063 sayılı yazısında ... Köyü 114 ada 9 parsel (eski 283 parsel) sayılı taşınmazın etrafının meskun olduğu, belediyenin yol ve çöp toplama hizmetlerinden faydalandığı, 1/25000 ölçekli çevre düzeni planında kentsel yerleşik alan sınırları içinde kaldığı gibi dava konusu parselin ve çevresinin yapılaşmış olduğu ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü"nün parsel sorgulama uygulama sitesinden edinilen bilgilerden dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu anlaşılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaza arazi niteliği ile değer biçildiğinden, alınan rapor geçersizdir. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Hüküm altına alınan ecrimisil bedeline dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 07/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.