
Esas No: 2014/2513
Karar No: 2014/4711
Karar Tarihi: 09.04.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/2513 Esas 2014/4711 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2013/120-2013/866
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.04.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, paydaşı bulunduğu .. ada..parsel sayılı taşınmazda diğer pay sahiplerinden C..Y.., S..Ba.ve S.. Y....ün toplam 1500/6272 payı 29.09.2011 tarihinde davalıya sattıklarını beyan ederek davalı adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Davalı, taşınmazda fiili taksim olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut olayda, davalı tarafından, cevap dilekçesinde önalım hakkına konu olan payın bulunduğu taşınmaz üzerinde uzun yıllara dayalı fiili taksim bulunduğu bildirilmiştir. Mahkemece davalının bu savunması üzerinde durularak davalının delillerinin ve varsa davacının karşı delillerinin toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu savunma üzerinde durulmadan eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.