Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6407
Karar No: 2013/8521
Karar Tarihi: 27.5.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/6407 Esas 2013/8521 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Paydaşlardan biri, kendisine isabet eden yerde davalıların satış ofisleri ve depolar yaparak el atanlar hakkında çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası açtı. Mahkeme elatmanın önlenmesi davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteği bakımından 14.000 TL ecrimisilin tahsiline karar verdi. Ancak, paydaşın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Uzun süre paydaşlar arasında fiili olarak bağımsız bir kullanım biçimi oluştuysa kayıtta paylı olarak korunması gereklidir. Bu nedenle, araştırma yapılması, fiili kullanma biçimi veya harici taksim olgusu bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Bu doğrultuda eksik inceleme ile karar verildiği ve tarafların temyiz itirazının yerinde olduğu belirtildi. Kararda geçen kanun maddeleri ise Madde 706, Madde 213 ve Madde 26.
1. Hukuk Dairesi         2013/6407 E.  ,  2013/8521 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARADENİZ  EREĞLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/11/2012
    NUMARASI : 2009/698-2012/740

    Yanlar arasında görülen çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil  davası sonunda, yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi davası bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteği bakımından 14.000,00.-TL ecrimisilin davalılardan tahsiline ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimiraporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım  ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 14.000,00.-TL ecrimisilin davalılardan  tahsiline karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 751 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından olduğu, paydaşlar arasında yapılan fiili taksim neticesinde kendisine isabet eden yere davalıların satış ofisleri ve depo yapmak suretiyle el atıldığı iddiası ile eldeki  davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman istiyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere M.K.nun 706, B.K.nun 2l3, T.K.nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz.  Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu
    benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şuyun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında M.K.nun 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma yapılması, tüm paydaşları kapsar biçimde fiili kullanma biçimi veya harici taksim olgusu bulunup bulunmadığının belirlenmesi, uyuşmazlığın paylı mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek karar verilmiş olması doğru değildir.
    Tarafların  temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle hükmün  (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

     

     


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi