14. Hukuk Dairesi 2016/13202 E. , 2020/3336 K.
"İçtihat Metni"14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Talep edenler vekili tarafından, 11.09.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 19.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep edenler vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Talep, mirasçılık belgesinin verilmesi istemine ilişkindir.
Talep edenler vekili, muris "...oğlu ..."a" ait ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.03.1991 tarihli 1989/1426 Esas, 1991/387 Karar sayılı mirasçılık belgesinin güncelliğini yitirdiğini, mirasçılardan bazılarının öldüğünü belirterek yeniden mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, "6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1 maddesi ı ve i bentleri uyarınca aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmamasının dava şartlarından olduğu ancak talep konusunda daha önce karar verildiği gerekçesiyle davanın usulden reddine" karar verilmiştir.
Hükmü, talep edenler vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m. 7). Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Talep eden veya başka mirasçılar tarafından açılmış olması fark etmeksizin hasımsız olarak açılan dava sonucunda alınmış bir mirasçılık belgesi bulunsa dahi bazı hallerin varlığında her ilgilinin hasımsız olarak açacağı yeni bir dava ile mirasçılık belgesi isteme hakkı bulunmaktadır. Buna örnek olarak eski tarihli mirasçılık belgesinde mirasçıların ya da miras paylarının belirlenmesinde hata yapılmış, ölümler nedeniyle paylarda değişiklik olmuş veya hükmün infazında hukuki sorunlar oluşmuş ise; her mirasçı hasımsız olarak açacağı dava ile mirasçılık belgesi verilmesini isteme veya önceki tarihli mirasçılık belgesinde kendilerine pay verilen diğer mirasçıları hasım göstererek bu mirasçılık belgesinin iptali ile gerçeğe uygun yenisinin verilmesini isteme hakkına sahiptir.
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece murise ait ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.03.1991 tarihli ve 1989/1426 Esas, 1991/387 Karar sayılı mirasçılık belgesinin varlığı nedeniyle talep hakkında hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de; bu tarihten itibaren dava açma tarihine kadar geçen süre ve bu süre içinde meydana gelen ölümler nedeniyle mirasçılık belgesinde yer alan mirasçılardan farklı mirasçıların ortaya çıkması mümkündür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.12.1990 tarihli 1990/2-560 Esas 1990/622 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açılan davalar çekişmesiz yargıya tabi olup maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Yeni mirasçılık belgesi talep edilmesinde hukuki yarar olup mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle talep edenler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 03.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.