Esas No: 2021/2379
Karar No: 2022/3444
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/2379 Esas 2022/3444 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/2379 E. , 2022/3444 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı ... vekili ve davacılar vekili vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin 18/11/2019 tarih, 2017/4170 Esas ve 2019/10731 Karar sayılı ilamında özetle; davacı ... lehine hükmedilen tazminata ilişkin olarak karar gerekçesi ile hüküm fıkrası arasındaki çelişkiyi gideren hüküm tesisinin gerektiği; Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 06/05/2016 tarih ve 2015/1 Esas- 2016/1 Karar sayılı kararı gereği, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilerek, davacı ... için maddi tazminatın miktarının belirlenip karar verilmesi gerektiğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 1.861,08 TL. ve ... için 4.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'ndan tahsiline; davalı ... Sigorta A.Ş. hakkında verilen red kararı kesinleştiğinden bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına; birleşen davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 17.354,02 TL. ve ... için 32.145,98 TL. destekten yoksun kalma tazminatının asıl ve birleşen dava tarihlerinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'ndan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına; daha önce temyize konu edilip bozma kapsamı dışında bırakıldığı ve temyize konu edilmediği için kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına; davacı ... bakımından mahkeme önceki hükmünün kesinleştiği (Dairemizin önceki bozma ilamında, bu davacı leh ya da aleyhine bozma yapılmadığından), adı geçen davacı bakımından tazminat ve fer'ilerinin yeniden belirlenmesinin mümkün olmayacağı dikkate alındığında, davacı ... için hükmedilen vekalet ücreti bakımından mahkeme hükmünün yerinde görülmesine göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının ve davacılar vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl ve birleşen dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Her ne kadar mahkemece uyulan Dairemizin 18/11/2019 tarihli ilamında, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gözetilerek davacı ... bakımından tazminatın belirlenmesine vurgu yapılmış ve mahkeme tarafından ıslahla artırılan 2.138,92 TL'nin reddine karar verilmişse de, 7251 sayılı kanun ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 177/2. maddesi gereği varılan sonuç doğru olmamıştır.
22/07/2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK'nın 177/2. maddesinde; "Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz" düzenlemesine yer verilerek bozmadan sonra ıslah konusuna yasal açıklık getirilmiş, bozma kararı sonrası ıslah yapılıp yapılamayacağı hakkındaki farklı görüş ve uygulamalara son verilerek bozma ve kaldırma kararlarından sonra dosyanın ilk derece mahkemesine döndüğünde tahkikata ilişkin bir işlem yapılıyor ise tahkikat bitinceye kadar ıslah yapılabileceği net bir şekilde belirlenmiştir.
Açıklanan nedenlerle; 22/07/2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK'nın 177/2. maddesi ile bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek, Kanun değişikliği uyarınca davacı yanın 18/07/2016 tarihli ıslah dilekçesine göre davacı ... için tazminatın hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Dairemizin önceki bozma ilamında mahkeme hükmünün davacı ... yönünden hüküm altına alınan tazminata ilişkin olarak bozulduğu ve bozmaya uyulup tahkikata devam edilmek suretiyle tazminatın yeniden belirlendiği; yargılama devam etmekte olduğundan, karar tarihindeki AAÜT hükümlerine göre davacı ... yönünden vekalet ücretinin belirlenmesi gerektiği gözetilmelidir.
Bu nedenle; davacı ... için asıl davaya konu tazminat hüküm altına alındığından, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümlerine göre maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, önceki kararın kesinleştiği gerekçesiyle düşük vekalet ücretine karar verilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 2.835,72 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... Hesabından alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.