Esas No: 2021/18471
Karar No: 2022/4706
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/18471 Esas 2022/4706 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık bir hırsızlık olayından dolayı mahkum edilmiş ancak gerekçeli kararında hatalar yapıldığı için sanığın temyiz itirazı kabul edilmiştir. Ancak diğer sanıkların hakkında verilen hükümler bozulmuştur çünkü hükmün konusu iddianamede gösterilen fiillerden ibaret olmalıdır ve bu fiillerin açıkça belirtilmemesi savunma hakkını zedelemektedir. Kararda 5271 sayılı CMK'nın 225/1, 142/1-b, 141, 143, 106/2-c ve TCK'nın 53, 58, 116/4 maddeleri detaylı ve açıklayıcı bir şekilde ele alınmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanık ...’ın temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın dilekçelerindeki anlatımlarından eski hale getirme isteminde bulunduğunun anlaşılması ve eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olması nedeniyle, Mahkemenin 06/05/2016 tarihli ek kararının yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Ceza Genel Kurulunun 18.02.2014 tarih, 2013/7 -137 esas, 2014/72 karar sayılı ilamında da kabul edildiği üzere; sanığın yokluğunda verilen 19/11/2015 tarihli hükümde , kanun yolunun tefhim ve tebliğden itibaren şeklinde yazıldığı, başvurulabilecek kanun yoluna ilişkin sürenin başlangıcının gösterilmemesi nedeniyle bildirimin eksik olduğu, bu durumun eski hale getirme nedeni olarak kabulü ile temyiz başvurusunun süresinde yapıldığının kabul edilmesi gerektiği ileri sürülebilir ise de, yokluğunda verilen hükme ilişkin temyiz süresinin, sanığın bu hükmü usulüne uygun olarak öğrenmesi yani tebliği ile işlemeye başlayacağı açık olduğundan, ayrıca sürenin başlangıcına yer verilmemesinin, sanık bakımından kanun yolu süresinin tebliğle işlemeye başlayacağı gerçeğini değiştirmeyecektir. Bu sebeple yokluğunda verilen ve MERNİS adresinde muhtara 16.12.2015 tarihinde tebliğ edilen hükmü 1412 sayılı CMUK’nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 05.05.2016 tarihli dilekçesi ile temyiz eden sanığın eski hale getirme ve temyiz isteminin aynı Kanun'un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
I-Sanıklar ..., ...’nin katılanlar ... ve ...’a yönelik hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme ve sanık ... hakkında katılanlar ... ve ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümler yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ...'ın bilinen en son adresine çıkarılan tebliğin bu adreste ‘’Babasına’’ 23.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tebligat parçasında tebliğ yapılan kişinin görünüşe göre 18 yaşını bitirmiş ve ehil olduğu hususu ile sanığın adreste bulunmama sebebinin yazmadığı hususu dikkate alındığında, sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından sanık ...’ın temyiz istemlerinin öğrenme üzerine süresinde olduğu ve sanığın dilekçelerindeki anlatımlarından eski hale getirme isteminde bulunduğunun anlaşılması ve eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olması nedeniyle, Mahkemenin 24.05.2016 tarihli ek kararının yok hükmünde olduğu ve sanık ...’ın 23.05.2016 tarihli dilekçesi ile hakkında katılanlar ... ve ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmü temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede;
Olay günü kamera saatine göre, sanıkların saat 04.39 sıralarında içeri girilip, saat 05.29 da çıktıklarının görüldüğü, UYAP'tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre, suç tarihinde gece vaktinin saat 06.07'de bittiğinin anlaşılması ve mahkeme gerekçesinde de hırsızlık suçunun gece vakti işlendiği kabul edildiği halde, sanıkların üzerlerine atılı iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunu gece vakti gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 116/4. maddesi gereğince cezanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve tekerrüre esas sabıkası bulunan sanıklar ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren, 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştir.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ...’nin müştekiler ... ve ...’e yönelik hırsızlık ve tehdit suçundan kurulan hükümler yönünden temyiz itirazlarına gelince;
5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesine göre, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil hakkında kurulabileceğinin düzenlenmesi karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, iddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesinin gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususunda karışıklığa neden olacağı, bu itibarla sanıklar hakkında iddianame içeriğine göre müştekiler ... ve ...’e yönelik hırsızlık ve tehdit suçundan dolayı açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden sanıklara TCK’nın 142/1-b, 141, 143, 106/2-c maddelerinden ek savunma hakkı verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 15.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.