17. Hukuk Dairesi 2016/3731 E. , 2016/5530 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılardan "nin finansal kiralama yoluyla işleteni olduğu ... idaresindeki aracın sebep olduğu kazada desteğin öldüğünü açıklayıp, için 500,00 TL maddi 25.000,00 TL manevi, küçük Merve Sancar için 250,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi, küçük Emre Sacar için 250,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davacılar vekili ve davalı . vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun (HUMK) 2494 sayılı yasayla değişik 433 maddesinde temyiz dilekçesinin aleyhine temyiz olunan karşı tarafa tebliği üzerine karşı tarafın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde temyize cevap verebileceği temyize cevap dilekçesiyle birlikte mahkeme kararını temyiz etmemiş olsa bile varsa kendisinin temyiz itirazlarını da bildirebileceği esası getirilmiştir. Değişik bir anlatımla normal temyiz süresi içinde mahkeme kararını temyiz etmiş veya etmemiş olmasına bakılmaksızın diğer tarafın temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edilen karşı tarafa temyize cevap süresi içinde hükmü temyiz edebilme hakkı ek olarak tanınmıştır. Bu nitelikteki temyiz "katılma yoluyla
temyiz"dir. Katılma yoluyla temyiz hakkı, asıl temyiz hakkıyla sıkı sıkıya bağlı olduğu için diğer tarafın asıl temyiz dilekçesinin normal temyiz süresi içinde ve kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı verilmiş olması koşulu ile sınırlandırılmıştır.
Bu hak, mahkeme kararının bir an önce kesinleşmesini sağlamak düşüncesiyle normal süre içinde hükmü temyiz etmek istemeyen veya süresinde temyiz etmiş olmakla beraber bir kısım temyiz nedenlerini gözden kaçırmış olan tarafa her halükarda temyiz incelemesi yapılacak olan bir karara karşı verilmiş ek temyiz hakkıdır.
Mahkeme hükmü davalı Ü. vekiline 12.10.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi yollaması ile HUMK"nun 432.maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra sonra 30.10.2015 tarihinde harç yatırılarak temyiz defterine kaydedilmiştir.
Somut olayda mahkeme kararını normal temyiz süresinde temyiz etmeyen davacılara davalının süresinde verilmeyen temyiz dilekçesi tebliğ edilmiş ve davacılar vekili de cevap süresi içinde temyiz dilekçesini verip temyiz harcını yatırmıştır.
Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz eden tarafın temyiz talebinin varlığına ve geçerliliğine bağlı olduğundan asıl temyiz eden tarafın süresinde temyiz talebi bulunmadığından davacılar vekilinin temyizi de geçerli değildir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı Ü. vekilinin ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 5.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.