17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6228 Karar No: 2016/5521
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6228 Esas 2016/5521 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/6228 E. , 2016/5521 K. "İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz talebinin dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkiline zorunlu mali sorumluluk sigortalı, davalıların murisine ait aracın alkollü sürücünün kullanımında iken gerçekleşen kazada zarar gören dava dışı hak sahibine 22.979,00 TL ödendiğini açıklayıp ödenenin rücuan tahsilini, öncelikle davalılar adına kayıtlı taşınır-taşınmaz mallar ile sigortalı aracın kaydı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra İflas Kanunu"nun (İİK)257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yerinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK.nın 258/1 maddesine göre İhtiyati Haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Diğer yandan İİK 264 maddesi hükmüne göre yargılama sırasında da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Somut olayda, dava dilekçesine ekli belgelerden davacıya zorunlu mali sorumluluk sigortalı, davalıya ait aracın 138 promil alkollü şekilde 07.02.2015 günü saat 01:45"te işyerine çarparak hasar verdiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde davalı tarafa ait araç sürücüsünün alkollü seyri ile sebebiyet verdiği kaza sonucu dava dışı işyeri sahibine ödenen maddi zararların davalıdan rücuan tahsili istenmiştir. Yukarıda belirtilen belgeler de nazara alındığında, davacı tarafın tazminat istemi sözleşmeye dayanmakta olup olay tarihi itibariyle muaccel hale gelmiştir. O halde, olayda İİK 257 vd. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle talebin kabulü gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkemenin 25.12.2015 tarihli ara kararının BOZULMASINA, 5.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.