Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10667
Karar No: 2022/3487
Karar Tarihi: 28.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10667 Esas 2022/3487 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, trafik kazası sonucunda oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvurunun kabulü ile davalıdan 49.314,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının avans faiziyle birlikte tahsilini kararlaştırmıştır. Ancak, davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin tanzim edilmiş maluliyet raporu, hatalı bir yönetmelik uygulamasından dolayı düzenlenmiştir. Bu nedenle, davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, kaza nedeniyle oluşan maluliyetin belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınması gerekmektedir. Karar tarihinde yürürlükte olan Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'e ilişkin hükümlere göre, dava taraflarının avukat ile temsil edildiği hallerde, vekalet ücreti hesaplanırken belirli tarifelere uyulması gerekmektedir.
Kanun Maddelerinin Detayları:
- Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası: Tarafların avukat ile temsil edildiği durumlarda, vekalet ücreti hesaplanması hakkında düzenleme yapar.
- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin (13) numaralı fıkrası: Davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin düzenlemeler yapar.
- AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrası: Sigorta Tahkim Komisyonları'nın vekalet ücreti hesaplanması hakkında belirli tarifelere uyulması gerektiğini düzenler.
- AAÜT'nin 13. maddesi: AAÜT'nin uygulanacağı hallerde vekalet ücretinin maktu bir oranının hesaplanması hakkında düzenle
4. Hukuk Dairesi         2021/10667 E.  ,  2022/3487 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ... Sigorta A.Ş aleyhine 24/04/2018 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazlarının reddine dair verilen 09/10/2018 tarih ve 2018/İHK-8524 sayılı kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili; 05/02/2017 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın, davacının yolcu olduğu araçla çarpışması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucu davacının yaralanarak %10.2 oranında maluliyeti oluştuğunu, davalıya yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 25/06/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 49.314,00 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı; davaya cevap vermemiştir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 49.314,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 17/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle aracın kullanım amacının ticari olması nedeniyle avans faizine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
    Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak ...Teknik Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 29/11/2017 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %10.2 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellerin kullanılması gerekirken, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ekindeki cetveller kullanılmış olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlenmiş bir rapor olmadığı açıktır.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi amacıyla, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) hüküm kurulması gerekirken, hatalı maluliyet raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3) 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi