Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4534
Karar No: 2019/3425
Karar Tarihi: 06.05.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4534 Esas 2019/3425 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/4534 E.  ,  2019/3425 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Davacı, fiili hizmet zammı süresinin tespitine, bu sürelerin sigortalılık süresine eklenerek emeklilik tarihinin belirlenmesine ve iş veren tarafından geçmişe yönelik olarak prim bildiriminin yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R
    Dava, davacının fiili hizmet zammı süresinin tespiti ile bu sürelerin sigortalılık süresine eklenerek emeklilik tarihinin tespiti ve işveren tarafından geçmişe yönelik olarak prim bildiriminin yapılması istemine ilişkindir.
    Mahkemenin,davanın kabulü ile davacının itibari hizmet süresinden faydalanması gerektiğinin, fiili hizmet zammı süresinin 788 gün ve emekliliğe hak kazandığı tarihin 30/11/2016 olduğunun tespitine ilişkin 17/12/2015 tarihli 2014/351 Esas sayılı kararı Dairemizin 2016/7291 Esas,2017/10839 Karar sayılı ilamı ile ‘Kuruma itibari hizmet süresi ve fiili hizmet zammı süresi olarak bildirilmeyen çalışmalarının tespit edilerek bu süreler bakımından sonuca gidilmesi gerekirken hangi tarihlere ilişkin tespit yapıldığı belirtilmeden faydalanması gereken fiili hizmet zammı süresinin 788 gün olduğunun tespitine karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, davacının 2007 yılının 4. ayından 2008 yılının 2. ayına kadar bildirimlerinin 3A koduyla itibari hizmet kapsamında yapıldığını ve 2010 yılının 11. ayından sonra ise çıkışının yapıldığı 07/03/2014 tarihine kadar bildirimlerinin 32A koduyla fiili hizmet zammı süresi kapsamında yapıldığını göz önünde bulundurarak, 2008 yılının 3. ayından 10. ayına kadar 1A koduyla yapılan bildirimleri bakımından yararlanması gereken itibari hizmet süresinin tespitini yapıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Ayrıca, kural olarak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre sonuçlandırılır ve henüz uyuşmazlık doğmadığından bir hakka dava tarihinden veya hüküm tarihinden sonraki bir tarihten itibaren hak kazanılacağı yönünde hüküm kurulamaz. Davacının 2007 yılının 4. ayından itibaren devam eden çalışmaları bakımından itibari hizmet süresinden ve fiili hizmet zammı süresinden yararlanacağı açık olup bu sürelere göre belirlenen sigortalılık başlangıç tarihi esas alındığında tamamlaması gereken yaş haddinden yine bu sürelere göre yapılan indirimden sonra bile ne tahsis talep tarihinde ne de dava tarihinde yaş koşulunu sağlamaktadır. Bu nedenle, tahsis talep tarihinde ve davanın açıldığı tarihte yaşlılık aylığına hak kazanamayan davacıya hüküm tarihinden sonraki bir tarihte yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi de hatalı olmuştur.’ denilerek bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece, ‘davacının 27/03/2007 - 01/10/2008 tarihine kadar 506 sayılı yasa kapsamında fiili hizmet zammı süresinin 326 gün olduğu, bu sürenin 1/4"ü olan 81 gününün yaştan indirilmesi gerektiği, 01/10/2008 - 07/03/2014 tarihine kadar 5510 sayılı yasa kapsamında fiili hizmet zammı süresinin 1132 gün olduğu, bu sürenin 1/4"ü olan 289 günün prim gününe eklenmesi gerektiği, bu bağlamada; yaşlılık aylığı (emeklilik) talebiyle kuruma başvuru yaptığı 16/06/2014 tarihinde prim gün ve sigortalılık süresini tamamladığı ancak yaş şartını tamamlamadığından, davacının 16/06/2014 tarihi itibariyle emekliliğe hak kazanamadığının tespiti ile davanın reddine’ şeklinde karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden;davacının 24/06/2014 tarihli tahsis talebinin , davacının fiili hizmet zammına tabi çalışmalarının 01/04/2007 tarihinde başladığı,buna göre 01/10/2008 tarihine kadar 506 SK Ek 5-maddesi kapsamında değerlendirilecek olan 81 günü bulunduğu,emekli olabilmesi için 25 yıllık sigortalılık süresi, 5375 gün ve 50 yaş şartlarına tabi olduğu, yaş dışındaki şartları tamamladığı, 81 gün fiili hizmet zammı süresi düşüldüğünde, 09/06/2017 tarihinde emekli olabileceğini, 01/10/2008 sonrası ise 5510 sayılı kanunun 40. Madde kapsamında değerlendirilecek 283 günü olduğu, ancak bu sürenin yaştan düşülmesi için fiili hizmet süresi zammına tabii olarak en az 3600 gün çalışma şartı olduğunu için işlem yapılmayacağı, 81 gün FHZS değerlendirildiğinde,50 yaşını tamamladığı 09/06/2017 den sonra emeklilik için müracaat edebileceği bildirilerek reddedildiği, davacının davalı işyerinden 27/03/2007 tarihinden 2008 yılının 2. ayına kadar bildirimlerinin 3A koduyla itibari hizmet kapsamında yapıldığı ve buna karşılık gelen 81 günlük itibari hizmet süresinin yaşlılık aylığının hesabında Kurum tarafından dikkate alındığı, 2008 yılının 3. ayından 10. ayına kadar olan çalışmaların ise 1A koduyla bildirildiği, 2010 yılının 11. ayından sonra ise çıkışının yapıldığı 07/03/2014 tarihine kadar bildirimlerin 32A koduyla yapıldığı ve buna karşılık gelen 283 günlük fiili hizmet zammı süresinin Kurum tarafından değerlendirildiği anlaşılmaktadır.
    Bilirkişi tarafından,bozmada belirtilen şekilde 2008/3-10.aylar arası kuruma 1A koduyla yapılan bildirimler bakımından itibari hizmet süresi hesaplamaksızın, sadece Kuruma itibari hizmet kapsamında (3A ve 32A) bildirilen süreler üzerinden değerlendirme yapıldığı görülmektedir.
    Davalı işveren tarafından Kuruma 2007 yılı 3.ayı ile 2008 yılı 2.ayı arasında bildirilen itibari hizmet süresi (326x0,25=81 ) 81 gündür. 2008 yılı 3.ayından 2008 yılı 10.ayına kadar davalı işverence 1A koduyla yapılan bildirimlerin de itibari hizmet süresi kapsamında yapılması gerektiği bozma ilamında belirtilmiş olup,bu dönem bakımından yararlanması gereken itibari hizmet süresi de (194 x0,25=49 ) 49 gündür.
    Mahkemece, davacının tahsis talep tarihinde ve davanın açıldığı tarihte yaşlılık aylığına hak kazanamadığı anlaşılmakla bu talebinin reddine karar verilmesi isabetli ise de, uyulmasına karar verilen bozma ilamında ,ayrıca davacının 2008 yılının 3. ayından 10. ayına kadar 1A koduyla yapılan bildirimleri bakımından yararlanması gereken itibari hizmet süresinin tespitinin yapılması gerektiği belirtildiği halde bu konuda hüküm kurulmaması ve davanın tamamen reddine karar verilmesi hatalıdır.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi