Esas No: 2021/7738
Karar No: 2022/3473
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7738 Esas 2022/3473 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/7738 E. , 2022/3473 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında İtiraz Hakem Heyetince verilen 28/12/2018 tarih, 2018/İHK-11603 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalı ... şirketi nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan araçla davacının sevk ve idaresindeki motosikletin çarpışması sonucu 04/01/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda, müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketine tazminat talebiyle yapmış oldukları başvurunun sonuçsuz kaldığını, beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 4.500,00 TL sürekli maluliyet tazminatı,500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,10/10/2018 tarihli dilekçesiyle talebini 144.123,45 TL sürekli maluliyet tazminatı, 3.826,83 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 147.950,28 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvuran ...' in 3,826.83. TL geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,başvuranıın sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile, 144,123.45 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 20.11.2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı ...tarafından ödenmesine, karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince; sigorta şirketi vekilinin yaptığı itirazın reddine, karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1- Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve Hakem Heyetince hükme esas alınan davacı tarafça sunulan, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 06/11/2017 tarihli raporda Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, hükümlerine göre davacının meslekte kazanma gücünde kayıp oranının %54 olduğu belirlenmiştir.
04/04/2016 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, yürürlükte olup, hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 06/11/2017 tarihli rapor kaza tarihinde yürürlükte olmayan tüzük ve yönetmeliğe göre de düzenlenmiştir.
Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince, temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek, davacının maluliyet oranının tespiti için,davacının yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi belgeler dosyaya getirtilerek, üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine uygun, yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- 6098 sayılı TBK'nın 51. maddesinde, hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; 6098 sayılı TBK'nın 52. maddesinde ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği, açıklanmıştır.
Davalı taraf, davacının koruyucu ekipman kullanmadan (kask takmadan) yolculuk etmesi nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu savunmuştur.
İtiraz hakem heyetince;olay nedeniyle Denizli 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/308 esas sayılı dosyasında sanık olarak yargılanan ... duruşmadaki ifadesinde başvuranın kaskı bulunmadığı şeklinde beyanda bulunmuşsa da, sanığın kendisin kurtarmaya yönelik olması, bu hususun başka delillerle desteklenmediği için kask takmama hususu kanıtlanamadığı, olay yerini gören mobesa kamera kaydı çözümünde de başvuranın kask takıp takmadığı tespit edilemediği, davalı ... şirketinin başvuranın olayda kask takmamak suretiyle yaralanması ve malul kalmasında ortak (müterafik) kusuru bulunduğunu somut delillerle ispat edemediği, gerekçesiyle davalı vekilinin müterafik kusur indirimi yapılmasına yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Somut olayda davacı, motosiklet sürücüsü olup, kaza tespit tutanağında davacının kask takıp takmadığı tespit edilememiş; davacının eşyalarının yakınlarına teslimine ilişkin düzenlenen 05/04/2016 tarihli tutanakta, teslim edilen eşyalar arasında kask bulunmadığı, tedavi belgelerinden; davacının yaralanmasının kafa bölgesinde; kafa travması, beyin hasarı ve disfonksiyonuna ve fiziksel hastalığa bağlı mental bozukluk, çökme kırığı sonucu oluşan psişik bozukluklar (vertigo, amnezi, semptomatik epilepsi ), frontal lob sendromu arızaları nedeniyle maluliyeti bulunduğu değerlendirilmiştir. Davacının yaralanmasının niteliği göz önüne alındığında, kask takılı olmadan motosiklet kullandığı,anlaşılmaktadır.
O halde İtiraz Hakem Heyetince,davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği de dikkate müterafik kusurunun bulunduğu kabul edilerek Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; 144.123,45-TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi olarak 14.280 TL vekalet ücretine hükmedilmiş,İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin,davacı yararına 1/5 oranında vekalet ücreti hükmedilmesine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.