Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü; 1-Taksirle yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Oluşa ve dosya kapsamına göre; olay gecesi 1.74 promil alkollü vaziyette idaresindeki otomobille, tehlikeli virajlı ve eğimli caddede trafik kurallarını dikkate almayarak hakimiyetini kaybetmek suretiyle meydana getirdiği kaza sonucu aracında bulunan mağdurun basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir şekilde yaralanmasına sebebiyet veren sanığın, eyleminde bilinçli taksir koşulları oluştuğu, ancak, 19.12.2006 gün ve 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 89/5. maddesi hükmü nedeniyle, aynı Kanunun 89/1. maddesi kapsamında kalacak şekilde yaralanan mağdurun şikayetten vazgeçmesinin, bilinçli taksir halinde dahi geçerli bulunduğu gözetilmeden, mağdurun kovuşturma aşamasında şikayetinden vazgeçtiğini ifade etmesi ve sanığın da vazgeçmeyi kabul etmesi karşısında; davanın düşmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, sanık hakkında taksirle yaralama suçundan açılan kamu davasının, 5237 sayılı TCK’nın 89/5, 73/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 2-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; Sanık hakkında aynı eylem nedeniyle 22.09.2014 tarih ve 2014/3786 sayılı iddianame ile ... Asliye Ceza Mahkemesinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan açılan kamu davasında, sanığın mahkumiyetine ilişkin 11.11.2014 gün ve 2014/597 – 2014/292 sayılı hükmün, 18.11.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, bu suçtan açılan mükerrer davanın 5271 sayılı CMK"nın 223/7. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık hakkındaki hükmün bu nedenle BOZULMASINA, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan maddenin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki davanın 5271 sayılı CMK"nın 223/7. maddesi uyarınca REDDİNE, 18.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.