Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2521 Esas 2020/5453 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2521
Karar No: 2020/5453
Karar Tarihi: 12.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2521 Esas 2020/5453 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalılardan alacağı nedeniyle tasarrufun iptali davası açmıştır. Mahkeme, davayı kabul etmiş ve davalıların yaptığı taşınmaz satışının iptaline karar vermiştir. Ancak, davacının alacağı dava sürecinde tamamen tahsil edildiği için davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. İİK'nın 277. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da \"iyiniyet kurallarına aykırılık\" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu davaların görülebilmesi için diğer dava koşulları yanında kesinleşmiş bir alacağın varlığı ve yargılama boyunca da alacağın varlığının devam etmesi gereklidir.
17. Hukuk Dairesi         2019/2521 E.  ,  2020/5453 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı İbrahim ve Muhammet vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davacının davalılardan ... aleyhine icra takibi yaptığını, davalı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açıldığını, Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından itirazın asıl alacak olan 49.130,00 TL yönünden iptaline ve takibin devamına, ayrıca asıl alacağın % 40"ı oranında icra tazminatına karar verildiğini, icra dosyası kapsamında davalının elinde ve adına kayıtlı borcu karşılayacak mal varlığının bulunmadığının tespit edildiğini, davalının mahkeme karar tarihinden bir gün sonra adına kayıtlı bağımsız bölümü dayısının torunu olan diğer davalı ..."e devrettiğini öğrendiklerini belirtmek suretiyle davalıya devredilen taşınmaza ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili; taşınmazın davalı ... tarafından bedeli peşin alınmak suretiyle diğer davalı ..."e satıldığını, satışın gerçek bir satış olup mal kaçırma amacının güdülmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan 2891 ada, 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 8.kat 16 nolu bağımsız bölümün Mehmet oğlu, ... tarafından ... oğlu, ..."e satışına ilişkin 05/06/2013 tarih ve 12804 yevmiye nolu ve ... tarafından Mustafa Fener"e satışına ilişkin 30/04/2015 tarih ve 10535 yevmiye nolu tasarrufun iptali ile, Kayseri 3. İcra Müdürlüğünün 2008/1643 sayılı icra takip dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı İbrahim ve Muhammet vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, İİK."nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İcra ve İflas Kanunu"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu davaların görülebilmesi için diğer dava koşulları yanında kesinleşmiş bir alacağın varlığı ve yargılama boyunca da alacağın varlığının devam etmesi gereklidir. Davacının alacağının yargılama sırasında tamamen ödenmesi halinde konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda, davacı vekili temyiz aşamasında ibraz ettiği 29/07/2019 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin alacağının haricen tahsil edildiğini ve davanın konusuz kaldığını beyan ettiğine göre; davacının alacağına ilişkin dava konusu icra dosyası getirtilerek davacının alacağının tamamının ödenip ödenmediğinin araştırılması, alacağın tamamının ödenmiş olması halinde konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceğinden kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Bozma ilamının neden ve şekline göre davalı İbrahim ve Muhammet vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle davalı İbrahim ve Muhammet vekilinin temyiz itirazlarının
    şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve Muhammet ... Temiz"e geri verilmesine 12/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.