8. Hukuk Dairesi 2012/2579 E. , 2012/9030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.12.2011 gün ve 98/351 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü;
K A R A R
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 11.10.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı ..., dava konusu 166 ada 285 parsel sayılı taşınmazın ortak murisleri ...’a ait iken sağlığında 1983 yılında sözlü olarak kendisine bağışlayıp zilyetliğini devrettiğini, o tarihten itibaren zilyet ve tasarrufunda olmasına rağmen kadastroca ortak muris ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile tamamının adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ..., ..., ... davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar ...ve ... davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava konusu 166 ada 285 parsel sayılı taşınmaz, 07.09.2007 tarihinde yapılan kadastroda, tapu ve vergi kaydına rastlanılmadığı, 20 yılı aşkın süreden beri malik sıfatıyla çekişmesiz, aralıksız ...’un ( tarafların ortak murisi ) zilyet ve tasarrufunda olduğu, adı geçenin 2006 yılında öldüğü ancak mirasçıları belirlenemediğinden muris adına tespit edilmiş, tutanak itirazsız kesinleşerek tespit gibi tapu sicili oluşmuştur. Daha sonra ... mirasçılarından ..., ... ve ... Tapu Müdürlüğünde yapılan 30.12.2008 gün, 295 yevmiyeli işlem ile miras paylarını görülmekte olan davanın davacısı ...’a satıp devretmişlerdir. Dosya arasında bulunan son tapu kaydına göre, elbirliği şeklinde ..., ..., ..., ... ve ... adına kayıtlıdır. Temyize konu davada davacı, niza konusu taşınmazın tamamını sağlığında ortak muris ...’dan bağış suretiyle devraldığını ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Dosya içeriğine, toplanan delillere göre, ortak murisin dava konusu taşınmazı sağlığında davacı ...’a bağış suretiyle devrettiği kanıtlanamadığından Sayın çoğunluğun bu yöndeki görüşüne aynen katılmaktayım.
Ne var ki, önceki tapu maliki olan tarafların ortak murisi ...’un ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 22.03.2006 gün, 2006/69 Esas – 2006/56 Karar sayılı veraset ilamına ve 31.03.2009 tarihinde ölen mirasçılardan ...’un (tarafların anneleri) Pendik Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 22.04.2009 gün, 2009/977 Esas – 2009/1053 Karar sayılı veraset ilamı ile Şenpazar Tapu Müdürlüğünün 02.08.2011 tarihli üst yazı ile gönderilen son malikleri gösterir 166 ada 285 parsele ait tapu kaydına göre; davacı ile davalılar arasında halen elbirliği mülkiyet ilişkisi bulunmaktadır. Davalılar ...ve ... tapu malikleri arasında gösterilmemekle birlikte pay maliki olan anneleri ... mirasçısı sıfatıyla paydaştırlar. Başka bir anlatımla, temyize konu davanın mirasçılar arasında görülen bir dava olduğu ve aralarında elbirliği mülkiyet ilişkisinin bulunduğunda duraksama yoktur. Bu tür davalarda mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığından davalı durumundaki mirasçıların davayı kabulleri anneleri ...’dan gelen miras payları yönünden sonuca etkilidir.
Somut olayda, davalılar ... kimlik tespitinin de yapıldığı 06.10.2011 havale tarihli dilekçeyle, diğer davalı ... ise aynı tarihli yargılama oturumunda imzasıyla doğruladığı beyanında davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir. Adı geçen davalılar bakımından, tapu pay maliki olan anneleri ...’dan gelen miras payları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine ilişkin yerel mahkeme kararı açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekirken, onanmasına yönündeki Sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım. 11.10.2012