Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/14645 Esas 2013/8474 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14645
Karar No: 2013/8474

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/14645 Esas 2013/8474 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kaman Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir tapu iptal ve tescil davasında, mahkeme davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verdi. Ancak, davacıların temyiz itirazları sonucunda, bozma ilamında belirtilen şekilde asıl davanın kısmen kabul edilmesinin uygun olduğu belirtildi. Ayrıca, miras bırakanın yaptığı temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu tespit edilmiş olduğu dosya kapsamı ile sabit olduğu ifade edildi. Bununla birlikte, davalı ve mirasçının kötü niyetli olarak satın aldığı paylar nedeniyle birleşen davanın kabul edilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, birleşen davanın reddi kararı isabetsiz görüldü ve karar bozuldu. 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi gereğince hüküm bozuldu.
Detaylı kanun maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi: \"Yasa yürürlüğe girdikten sonra açılan davalar, kanunun yürürlüğüne kadar yürürlükte olan kanun hükümlerine göre sonuçlandırılır.\"
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi: \"Yargılamanın kesintiye
1. Hukuk Dairesi         2012/14645 E.  ,  2013/8474 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KAMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/03/2012
    NUMARASI : 2011/171-2012/142
    Yanlar birleştirilerek arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece  asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından  yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkin olup, Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında belirtildiği şekilde asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.   
    Öte yandan, miras bırakan A..M.tarafından H.e yapılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu murisin mirasçılarından M.tarafından H. aleyhine açılan ve derecattan geçerek kesinleşen Kaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/440 E. 2007/68 K. sayılı dosyasında belirlendiği de dosya kapsamı ile sabittir.
    Ne var ki, birleşen dosya davalısı ve mirasçı M..in anılan karar gereğince taşınmazlarda hükmen paydaş olduktan sonra H.in taşınmazlardaki diğer payları N."ye satış suretiyle devretmesi neticesinde, N.aleyhine açmış olduğu şuf"a davasında, birleşen dosyada dava konusu edilen 1456 ve 1037 nolu parsellerdeki davacılara ait olduğunu bildiği payları,  kötü niyetli olarak satın aldığı  kabul edilmek suretiyle birleşen davanın da kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu taşınmazlar yönünden şuf"a davasında bedelinin ödenerek satın alındığından bahisle  birleşen davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.
    Davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  27.5.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.