Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2007
Karar No: 2021/5297
Karar Tarihi: 24.05.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/2007 Esas 2021/5297 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Hazine adına kayıtlı bir arsanın bir kısmını davalıya kiraya verdiğini ancak kira bedelinin ödenmediğini belirterek icra takibi başlattı. İlk derece mahkemesi takibin kısmen iptaline karar verdi ve davacı tarafından istinaf edildi. Bölge adliye mahkemesi ise takibin devamına karar verdi. Davacı ayrıca icra inkar tazminatı talep etti ancak mahkeme bu talebi reddetti. Yargıtay ise bu reddin yanlış olduğunu belirterek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini söyledi. İcra inkar tazminatı için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerektiğine dikkat çekti. Alacağın likit ve belli olması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak İİK’nun 67. maddesinin 2. fıkrası örneklendirildi.
3. Hukuk Dairesi         2021/2007 E.  ,  2021/5297 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 36.HUKUK DAİRESİ
    ...

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; tamamı Hazine adına kayıtlı arsanın 905 m2 lik kısmının kira sözleşmesi ile 22/10/2003’ten itibaren 2 yıl süre ile davalıya kiraya verildiğini, kira sözleşmesi uyarınca taşınmazın ikinci yıl kira bedelinin 1. 2. 3. ve 4. dönem taksitleri toplamı 33.348,00 TL ile 6.002,64 TL KDV bedelinin kiracı tarafından ödenmediğini; kira asıl alacağının her bir dönem bakımından vâde tarihinden itibaren 6183 sayılı kanunun 51. maddesine göre hesaplanan gecikme zammı ile 6.002,24 TL KDV alacağının da 22/10/2004 tarihinden itibaren işleyen gecikme zammı ile birlikte tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini dilemiştir.
    Davalı; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; alacağın hesaplanması konusunda bilirkişi raporu aldırılarak davacının takip tarihi itibariyle 22/10/2004 - 21/10/2005 arası döneme ait 33.348,00 TL kira bedeli ile 45.631,73 TL işlemiş gecikme zammı olmak üzere 78.979,73 TL tutarında alacağı olduğu gerekçesiyle itirazın 33.348,00 TL anapara, 45.631,73 TL gecikme zammı için iptali ile takibin bu tutarlar üzerinden üzerinden devamına, fazlaya dair istemin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince; kira alacağının 22/10/2004 tarihinde başlayan döneme ilişkin olduğu, bu kira dönemi itibariyle Hazine"nin KDV muafiyetinin bulunmadığı, sözleşmenin eki kira şartnamesinin 10. maddesinde belirtildiği gibi kiracının KDV bedelinden de sorumlu olduğu, KDV alacağının reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacılının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın tam kabulüne ve takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    İİK’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
    Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu kira alacağı değerlendirildiğinde, borçlu ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda olduğundan alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Bu itibarla; mahkemece, kabul edilen kira alacağı tutarı olan 33.348,00 TL üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki, yapılan bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi hükmünün B bendinde yer alan “İcra İnkar tazminatı talebinin REDDİNE” cümlesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "Hükmedilen 33.348,00 TL asıl alacağın %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin yazılmasına, hükmün bu suretle düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi