21. Hukuk Dairesi 2018/6279 E. , 2019/3420 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
A)Davacı İstemi:
Davacı vekili; davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptalini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı: Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
İlk derece mahkemesince; "Dava dışı ve asıl borçlu işveren ... Endüstri Otomotiv San.Tic.A.Ş." de 19/12/2008 tarihinden itibaren yönetim kurulu üyesi olarak 24/6/2011 tarihine kadar görev yaptığı, dolayısıyla, davacının, dava konusu ödeme emirlerinde belirtilen dönemlerde yönetim kurulu üyeliğinin bulunduğu açıkça belli olduğundan, mevcut yasal düzenlemeler uyarınca, söz konusu prim ve işsizlik sigortası prim borçlarından sorumlu olduğu" gerekçesiyle "Davanın Reddine" karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ; İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili, davanın yasal süresi içerisinde açıldığını, bilirkişi raporu dosya kapsamına, mevcut delil durumuna emsal Yargıtay kararlarına aykırı bir şekilde düzenlendiğini, itirazların ve yeni rapor alınması taleplerinin değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini beyanla, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesince; "Davanın yasal dayanaklarından olan 6183 sayılı Kanun"un 55/1. maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir "ödeme emri" ile tebliğ olunacağı, 58/1. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiş, 5510 sayılı Kanun"un 01/07/2008 tarihinde yürürlüğe giren 88. maddesinin 20. fıkrasında, Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise tüzel kişiliğe sahip işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile yasal temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları açıklanmış olup, buna göre 01.07.2008 tarihi sonrasına ilişkin 6183 sayılı Kanun"a tabi sigorta primi ve diğer borçlardan işverenle birlikte teselsül hükümleri gereğince sorumluluk için, şirket dışındaki tüzel kişiliğe sahip işverenler yönünden üst düzey yönetici veya yetkili ya da yasal temsilci olunması gereğine karşın, şirketler bakımından yönetim kurulu üyeliği yasal düzenleme gereğince yeterli bulunduğundan, davacının dava dışı ... Endüstri Otomotiv San. ve Tic. A.Ş."de 19/12/2008-24/06/2011 tarihleri arasında yönetim kurulu üyeliğinin bulunduğu anlaşılmakla, söz konusu prim ve işsizlik sigortası prim borçlarından sorumluluğunun bulunduğunu tespit ederek, davayı reddeden inceleme konusu kararının yerindeliği belirgindir." gerekçesiyle " Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE," karar verilmiştir.
E)Temyiz:
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince bu karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya dava dışı ... Endüstri Otomotiv San. ve Tic. A.Ş."nin 2009/1 – 12, 2010/1 – 12, 2011/1-6 dönemlerini içeren sigorta primi ve işsizlik sigortası prim borcu nedeniyle davalı Kurumca ödeme emirleri gönderildiği ve ödeme emirlerinin 09/11/2015 günü kendisine tebliğ edilmesi üzerine 11.11.2015 tarihinde işbu davanın süresinde açıldığı, davacının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 06/01/2009 günlü 7221 sayılı nüshasında ilan edilen davadışı borçlu ... Endüstri Otomotiv San. ve Tic. A.Ş."nin 19/12/2008 tarihli kararı ile %0,1 ortak ve yönetim kurulu üyeliğine seçildiği ve devamla 24/06/2011 tarihli genel kurulda alınan 2011/4 sayılı karar ile ortaklıktan ve yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 80, 5510 sayılı Kanunun 88 ve 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi olup, davadaki sorunun bu maddeler ile birlikte değerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerektiği ortadadır.5510 sayılı Kanun"un yürürlük süresiyle ilgili 108/1-c maddesinde, Kanun"un 88. maddesinin 01/07/2008 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Davanın yasal dayanığını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinde sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkililerinin kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesinde de Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinden farklı olarak, tüzelkişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri yanında, şirket yönetim kurulu üyelerini de sorumlu tutmaktadır.
Öte yandan; 506 sayılı Kanun"un 80/1. maddesinde " İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur." hükmü yer almakta olup, önce prime esas kazançlara ilişkin Kurum Tebliği, ardından bu tebliği yürürlükten kaldıran İşveren Uygulama Tebliği, bu süreyi "takip eden ayın sonuna kadar" olarak belirlemiştir. Tebliğ"de "Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalıları çalıştıran işverenler, bir ay içinde çalıştırdıkları sigortalıların prime esas kazançları üzerinden hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını sigortalıların ücretlerinden keserek, kendi hissesine isabet eden prim tutarlarını da bu tutarlara ekleyerek en geç takip eden ay/dönemin sonuna kadar Kuruma ödeyeceklerdir.
Ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, prim tutarları, en geç son günü izleyen ilk iş günü içinde Kuruma ödenecektir." hükmü düzenlenmiştir. Bu durumda örneğin, ocak ayında doğan prim borcunun, takip eden şubat ayı sonuna kadar ödenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de; 6183 sayılı Kanun 506 ve 5510 sayılı Kanunlara göre daha genel bir Kanun durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Kanun hükümlerine tanınacağından, özel kanun niteliğinde olan 506 sayılı Kanunun 80. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi karşısında, somut olaya 5510 sayılı Kanun"un 88. maddesinin uygulanmasının gerektiği, davacının dava dışı borçlu şirkette 24/06/2011 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği dikkate alınmadan ödeme süreleri gözetilmeden sorumluluğunun belirlenmesi hatalıdır.Yapılacak iş; yukarıda anlatılanlar ışığında prim borçlarının bir sonraki ayın sonuna kadar ödenebileceği gözönünde bulundurularak, 2011/5. ve 2011/6. dönem borçlarından sorumlu olmadığına karar vermekten ibarettir.O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
G)Sonuç :Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 06/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.