13. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/27616 Karar No: 2013/6298 Karar Tarihi: 14.03.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/27616 Esas 2013/6298 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2012/27616 E. , 2013/6298 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davada kısmen kabul kısmen reddine karşı davada reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan... mevkiinde inşaa ettiği taşınmazdan devre mülk satın aldığını, taahhüt edilen sürede tapu devrinin verilmediğini bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini davalıya bildirdiğini, ödediği bedelin iadesi için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiş, karşı dava ile katılım bedelinin ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Davacı ile davalı arasında devre mülk satış sözleşmesi bulunup, sadece kullanım süresi ile ayni hak sağlamasının davacıyı kanunda belirtilen tüketici tanımının dışına çıkarmaz, somut uyuşmazlıkta taraflar arasında 4077 sayılı kanunda belirtilen şekilde bir alım satım ilişkisi bulunmaktadır. Sözleşmenin varlığı ve geçerli olup olmadığı görevli mahkemede değerlendirilecektir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamudüzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece açıklanan hususlar doğrultusunda , görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde esas hakkında hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2- Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan 292,30 TL harcın istek halinde iadesine, 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.