12. Ceza Dairesi 2015/410 E. , 2015/19372 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar ... ve ... müdafilerii ile sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318 ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Ceza Muhakemesi Kanununun 230/2 maddesinde aynı Kanunun 223. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen hallerden hangisine dayanıldığının delilleriyle birlikte gösterilmesi gerektiği, 232/6. Maddesinde ise mahkeme tarafından verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı CMUK"un 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır.
İncelenen dosyada, sübut deliller irdelenmeden, kabule de yer verilmeksizin iddianame özeti ve dosyadaki taraf beyanları alt alta sıralanmak suretiyle hükmün gerekçesiz bırakılması,
2-Sanıklardan..."ın şantiye şefi,..."ın ise iş güvenliği teknikeri olduğu ......-Emiroğlu iş ortaklığı ile sanık ..."in şantiye şefi olduğu ..... İnşaat Şirketi arasında akdedilen 15.08.2011 tarihli sözleşme ile iş ortaklığına ait inşaatın “kaba yapı, demir, kalıp ve beton işlerini” ... İnşaat Şirketinin üslendiği, ... İnşaat şirketinde kalıpçı ustası olarak çalışan ...."in 5. kattaki şaft boşluğunu kapatmak amacı ile iple yukarı kontrplak çektiği sırada düşerek ölümü ile sonuçlanan olayda;
.....-Emiroğlu iş ortaklığı ile taşeron firma ... İnşaat Şirketi arasında akdedilen sözleşmenin 18. maddesi ile iş güvenliğini sağlama görevinin taşeron firmaya ait olduğu belirtilmiş ise de, dosya içindeki belgelerden asıl firma ile taşeron firma arasında yapılan aylık toplantılarda inşaattaki eksikliklerin birlikte saptandığı, işveren firmanın denetim görevinin sürdürüldüğü, bu eksikliklerden sorumlu olanların ayrı ayrı belirtildiği, nitekim bir kısım eksikliklerin giderilmemesi nedeniyle işveren firma tarafından taşeron firmanın hak edişlerinden kesintiler yapıldığının anlaşılması karşısında, her iki firmanın yetkilileri arasında yapılan toplantı ve denetime ait tüm belgeler getirtilip incelenip, tespit edilen eksiklikler, yapılan uyarılar ve bu işlemlerden sorumlu olanlar belirlendikten sonra, sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri ile bilinçli taksir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Taksirli suçtan mahkum olan sanık hakkında TCK"nın 53. maddesinde yer alan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.