Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4462
Karar No: 2019/1407
Karar Tarihi: 20.02.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/4462 Esas 2019/1407 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, taşımacılık sözleşmesi gereği orman emvalinin taşınmasından doğan fatura bedellerinin ödenmediği iddiasıyla açılmıştır. Davacı, kapalı olarak düzenlenen ve ödenmediği iddia edilen üç adet fatura için davalının itirazının iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine %40 icra inkar tazminatı talep etmiştir. Mahkeme, davacı tarafın ticari defterlerindeki faturalar nedeniyle taraflar arasında alacak ilişkisi bulunmadığını belirtmiştir. Ancak, davacı taraf, 2012 yılında yapılan taşımalara ilişkin faturaların defterlerde tahrif edildiğini ileri sürmüştür. Mahkeme, yapılan yargılama ve dosya incelemesi sonucunda, üç adet faturanın dışındaki faturaların ödenmediğine dair yapılan iddiaların delilinin ibraz edilemediğine karar vermiştir. Kararda, davacının talep sonuçlarıyla bağlılık kuralının ihlal edildiği belirtilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi gereğince takibi başlatan davacının defterlerine göre faturaların ödendiği anlaşıldığından davacının takipte kötüniyetli olduğu kabul edilmiştir. Kararda, davacının davalı tarafından haksız yere itir
11. Hukuk Dairesi         2017/4462 E.  ,  2019/1407 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen .../04/2017 tarih ve 2016/216-2017/112 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 2011 ve 2012 yıllarında davalı kooperatife ait emvalin nakliyesini yaptığını, müvekkilinin muhasebecisi ile davalı tarafın işbirliği içerisinde defterlerde tahrifat yaparak 2012 yılında yapılan taşımalara ilişkin bedellerin ödendi şeklinde gösterildiğini oysa davalı tarafça 2012 yılında yapılan nakliye bedellerine ilişkin fatura bedellerinin ödenmediğini ve yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, itirazın haksız olması nedeniyle borçlu aleyhine % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, fatura bedellerinin ödendiğini, tahrifat yapılarak faturalın ödenmiş gösterildiği iddiasının doğru olmadığını, kapalı tanzim olunan faturaların borcun ödendiğine karine teşkil edeceğini ve ispat yükünün ters döndüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; faturanın kapalı olarak düzenlenmesi halinde fatura bedelinin ödendiğinin karine olarak kabulünün gerektiği, davaya konu faturaların kapalı olarak tanzim edilmiş olması nedeniyle faturaların ödenmediğinin ispat yükünün davacı tarafta bulunduğu, her iki tarafın ticari defterlerinde dava konusu faturalardan sadece ........2011 tarih 16151 nolu, 20.....2011 tarih 16152 numaralı ve 29.....2011 tarih, 16154 fatura numaralı ... adet faturaya ilişkin toplam 6.565,80 TL"lik bedele ilişkin ödemenin yapılmamış olduğunu, üç adet fatura haricindeki faturaların karşılığının ödenmediğine dair herhangi bir delil ibraz edilmediğini, alacağın faturaya dayalı para alacağı olması ve davalı tarafın kendi kayıtlarındaki alacak miktarını bilmesi gerektiği sebebiyle icra inkar tazminatı şartlarının da oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ... .... İcra Müdürlüğünün 2012/7912 E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin 6.568,80 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, İİK 67. maddesi gereğince kabul edilen alacağın % 20"si oranındaki 1.313,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    ...-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı takip talebinde ve dava dilekçesinde Nisan/Haziran 2012 tarihleri arasında orman emvalinin taşınmasından doğan fatura bedellerinin davalı yanca ödenmediğini ileri sürmüş olup mahkemece ........2011 tarih 16151 nolu, 20.....2011 tarih 16152 nolu ve 29.....2011 tarih 16154 nolu üç adet faturaya ilişkin toplam 6.568,80 TL"nin ödenmemiş olması nedeniyle davanın kısmen kabulü ile takibin 6.568,80 TL asıl alacak üzerinden devamına, İİK 67. maddesi gereğince kabul edilen alacağı % 20"si oranında 1.313,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Ancak 6100 sayılı HMK’nın “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı .../1. maddesinde “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu durumda davacının 2012 yılında yapılan taşımalara ilişkin faturalardan doğan alacak yönünden icra takibi yaparak bu faturalara yönelik talepte bulunduğu nazara alınmaksızın taleple bağlılık kuralını ihlal edecek mahiyette 2011 yılına ait üç adet faturanın ödenmediğinden bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ayrıca, Dairemiz bozma ilamında da belirtildiği üzere davacının kendi defterlerinde kayıtlı kapalı faturalar nedeniyle ispat yükü davacı taraf üzerinde bulunmakta olup, davalının fatura bedellerini ödemediğini ispatlayacaktır. Davacı iddiasını ispatlayamadığından davanın tamamen reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    ...-2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67/.... maddesinde "Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir." hükmü düzenlenmiştir. Bu durumda takibinde haksız ve kötüniyetli alacaklı aleyhine istem halinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olup takibi başlatan davacının defterine göre dava konusu faturaların ödendiği anlaşıldığından davacının takipte kötüniyetli olduğunun kabulü ile davalının kötüniyet tazminat talebinin kabul edilmesi gerekirken, talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (...) ve (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 67,80 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi