Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5802
Karar No: 2021/6369
Karar Tarihi: 25.02.2021

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/5802 Esas 2021/6369 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, bir kişiye silahla tehdit suçu işlediği gerekçesiyle mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, sanık hakkında daha önce genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan dolayı ceza verilmiş ve silahla tehdit suçundan beraat etmiştir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi ise bu eylemin silahla tehdit suçunu oluşturduğunu belirterek kararı bozmuştur. Yerel mahkeme ise bozmaya uyarak sanık hakkında hapis cezasına hükmetmiştir. Bu kararda cezayı aleyhe değiştirme yasağı göz önünde bulundurulmadığı için CMUK'a aykırılık olduğu belirtilmektedir.
Sanık aynı kişiye telefonla tehdit suçu işlemiş ve uzlaştırma yapılmamıştır. Bu nedenle 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve 106/1. madde gereği sanık hakkında işlem yapılmak zorundadır. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin kararı gereği, kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanamaz. Bu nedenle, yeniden değerlendirme yapılması gerekir.
Kanun Maddeleri:
- TCK 170/1-c
- TCK 106/2-a ve 62
- TCK'nın 43/1
- TCK 106/1
- CMK 253
- CMK 251
- 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi
- 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkrası
- 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesi
- 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesi
- 5271 sayılı CMK'ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi
- Anayasa'nın 38. maddesi
-
4. Ceza Dairesi         2018/5802 E.  ,  2021/6369 K.

    "İçtihat Metni"


    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tehdit
    SUÇ TARİHLERİ : 01.07.2009 - 01.09.2010
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    K A R A R
    Yerel Mahkemece, bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
    Ancak;
    A-Sanığın 01.07.2009 tarihinde şikayetçiye yönelttiği silahla tehdit suçu yönünden, 25.10.2013 tarihli hükümde, sanık hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan dolayı TCK"nın 170/1-c maddesi gereği hapisten çevrilme 3000 TL. adli para cezasına hükmedilip, silahla tehdit suçundan beraat kararı verilmesi, hükmün sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince eylemin silahla tehdit suçunu oluşturduğu belirtilerek bozulması üzerine, yerel mahkemece bozmaya uyularak sanık hakkında TCK"nın 106/2-a ve 62. maddeleri gereği 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedilmesi karşısında, bozmadan sonraki hükümde cezayı aleyhe değiştirme yasağı gözetilmeden sanık hakkında 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmolunması suretiyle, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesine aykırı davranılması,
    B-Sanığın 01.09.2010 tarihinde şikayetçiye telefonda yönelttiği tehdit suçu açısından ise;
    TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararıyla değişik zamanlarda aynı kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi gerekli olup, mağdur ..."ın ve tanık ..."ın aşamalardaki anlatımlarında, sanığın telefonda konuştuğu mağdura, sadece bir kez “seni öldürürüm” dediğinin anlaşılması karşısında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağının düşünülmemesi,

    C- 01.09.2010 tarihinde gerçekleşen telefonda tehdit suçu açısından, kabule göre de;
    1-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    2-Uzlaşmanın sağlanamaması durumunda ise;
    17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
    Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
    Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
    Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
    Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi