Esas No: 2016/94
Karar No: 2020/5319
Karar Tarihi: 29.12.2020
Danıştay 7. Daire 2016/94 Esas 2020/5319 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/94
Karar No : 2020/5319
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, POS cihazı kullanmak suretiyle ikrazatçılık faaliyetinde bulunduğundan bahisle düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca, 2010 yılının Ocak ilâ Aralık dönemleri ile 2011 yılının Ocak ve Şubat dönemleri için re'sen salınan banka ve sigorta muameleleri vergileri ile üç kat kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Altın ve diğer değerli metallerden takı, mücevher ve buna benzer ürünlerin perakende ticareti faaliyetinde bulunan davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, POS cihazı ile yapılan işlem tutarının 2010 yılında ... TL, 2011 yılının ilk iki ayında ise,... TL olduğu, 2009 yılında …'dan, 2011 yılında da "… Tıbbi Malzeme İnşaat Sarrafiye Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketi"den, has altın alındığı ve fatura düzenlendiği, buna karşın, …'un katma değer vergisi beyannamelerinde matrah göstermediği, "… Tıbbi Malzeme İnşaat Sarrafiye Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketi" hakkında ise sahte belge düzenlediğinden bahisle vergi tekniği raporu bulunduğu, altın alışı yapanlar içerisinden ifadelerine başvurulan kişilerin, nakit ihtiyaçlarını karşılamak üzere davacıdan kredi kartı ile altın alımı yaptıklarını ifade ettikleri, alınan altınların çok kısa zaman aralıkları ile tekrar davacıya gider pusulası düzenlenmek suretiyle satıldığı tespitlerine yer verildiği, davacı tarafından düzenlenen faturaların tamamına yakınının işçilik ücreti içermeyen has altın alım ve satımına ilişkin olduğu, başka bir emtia satışının bulunmadığı, faaliyetinin tamamına yakınının POS cihazı kullanılarak yapılan satışlardan ve gider pusulası düzenlenerek yapılan alışlardan oluştuğu, alım ve satım işlemi gerçekleştiren kişilerin genel olarak aynı kişiler olduğu, çok kısa zaman aralıkları ile bu işlemlerin tekrar edildiği, ifadesine başvurulan kişilerin bu işlemleri nakit ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yaptıklarını ifade ettikleri, has altın alımı yaptığı mükellefin ikrazatçılık faaliyetinde bulunduğunun raporla tespitli olduğu, nakit ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla altın alımı yapılması ve çok kısa zaman aralıkları içerisinde zarar etme pahasına satılması ve bu durumun devamlı bir şekilde tekrar edilmesinin, hayatın olağan akışına aykırı olduğu dikkate alındığında, davacının POS cihazlarını kullanım amaçları ve sözleşme koşulları dışında kredi kartı sahiplerinin nakit ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullandığı ve bunun karşılığında faiz geliri elde ettiği sonucuna ulaşıldığından, davacı adına banka ve sigorta muameleleri vergisi tarh edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı; vergi inceleme raporunda, davacının, brüt % 5 faiz geliri elde ettiği ve bunun % 2'lik kısmının banka komisyonu ve gider tutarı olduğunun kabul edilmesine karşın, net faiz geliri olan %3 üzerinden banka ve sigorta muameleleri vergisi tarhiyatı yapılması gerekirken, % 5 üzerinden tarhiyat yapıldığı anlaşıldığından, cezalı tarhiyatın net faiz geliri olan % 3'ü aşan kısmında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle cezalı tarhiyatın net faiz geliri olan %3'e isabet eden kısmı yönünden davanın reddine, fazlaya ilişkin kısmının ise iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarece, davacı hakkında düzenlenen inceleme raporu uyarınca brüt faiz geliri üzerinden yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu; davacı tarafından, gerçek bir ticari faaliyette bulunulduğu, tarhiyatın dayanağı olan vergi tekniği raporunun tebliğ edilmediği, inceleme raporunun objektif kriterlere dayanmadan düzenlendiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davacı tarafından savunma verilmemiş; davalı idarece istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL'den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.