MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ..."e gerekçeli kararın tebliğ tarihi 07.07.2010 olarak gözükmekte ise de bu tarihin karar tarihi öncesi olması nedeniyle cezaevi üst yazı tarihinin (30.11.2010) tebliğ tarihi olarak kabul edilip yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mahkeme sanıkların saat 04.00"te hırsızlık yaptığını kabul etmiş ise de, 10.11.2009 tarihli tutanakta sanıkların Kocaeli"den çaldıkları araç ile Bolu Otobanı"ndan saat 05.24 te çıkış yaptığı ve sanıkların Bolu"ya geldikten sonra müştekinin ikametinin önünde bulunan aracındaki plakayı çaldıkları, UYAP kayıtlarından olay günü güneşin 06.13 te doğduğu ve TCK 6/1-e fıkrasına göre gece sayılan zaman dilimi başlangıç saatinin 05.13"te sona erdiği, müştekinin Bolu"daki aracının plakasını 05.24"ten sonra gündüzden sayılan zaman diliminde işlediklerinin anlaşılması karşısında, TCK"nın 143. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayin edilmiş olması,
2- TCK"nın 143. maddesinin uygulama alanının olmadığının anlaşılması karşısında; suçun niteliği, cezanın türü ve süresine göre; 5271 sayılı CMK’nın 231/5-14 ve TCK 51. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
3-Kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Gerekçeli karar başlığında suç tarihi 26.10.2009 yerine 23.10.2009 olarak yazılmış ise de mahallinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası kabul edilmiştir.
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.