Esas No: 2021/7276
Karar No: 2022/3607
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7276 Esas 2022/3607 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/7276 E. , 2022/3607 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun reddine dair karara karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 30/06/2019 tarih 2019/İHK-7800 sayılı itirazın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda, 06/06/2018 tarihinde, davacıya ait olup davalıca kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan aracın karıştığı trafik kazası sonucu hasarlandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.001,00 TL hasar bedeli ile 765,44 TL ekspertiz ücretinin temerrüt tarihinden itibaren avans faiz ile beraber davalı sigortadan tahsilini talep etmiş; ıslahla talebini 54.071,91 TL hasar bedeli olarak belirlemiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine davacının itirazının kabulüne karar verilerek Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulüne, 40.629,78 TL hasar bedeli ve 609,44 TL ekspertiz ücretinin 01/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İtiraz Hakem Heyetince, davalı ... şirketinin cevap dilekçesinde zarar miktarının ekspertiz raporu ile tespit edildiği, poliçe şartları itibariyle de ekspertiz raporunda belirlenen hasar tutarının esas alınması gerektiği, poliçe özel şartlarının tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu hususlarının yer aldığı, her ne kadar dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında eksper raporunda belirlenen hasar miktarından daha düşük miktarlı hasar tespiti yapılmış olsa da, davalı ... şirketinin cevap dilekçesinde yer alan beyanları ile eksper raporundaki miktarı kabul ettiği gerekçesiyle eksper raporunda tespit edilen miktar üzerinden kabul kararı verilmiş olup, varılan sonuç dosya kapsamında uygun görülmemiştir.
Davalıca sunulan cevap dilekçesindeki “... müvekkil şirketin eksper tarafından tespit edilen zarar miktarı ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu açık olup başvurunun reddedilmesini talep ederiz...” şeklindeki ifadesi ve tüm beyanları dikkate alındığında davalıca cevap dilekçesinde, ekspertiz raporu ile tespit edilen tutarın ancak üst limit olabileceği, davacının bu tespitin üzerindeki talebinin dikkate alınmaması gerektiğinin anlatılmak istendiği anlaşılmış olmasına göre, davalıca bahsi geçen ifadelerin davayı kabul anlamında kullanılmadığı sonucuna varılmıştır.
Şu halde, T.T.K. düzenlemelerine göre hesaplanacak gerçek zarar üzerinden sonuca gidilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle davalının cevap dilekçesindeki ifadeleri gerekçe gösterilerek eksper raporundaki miktar üzerinden hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3- Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, dosyanın hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.