17. Ceza Dairesi 2015/4039 E. , 2015/6788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mahkemenin sanığın hırsızlık eylemini saat 23.00"te işlediğini kabul ettiği, sanığın kollukta suçu işlediği saat ile ilgili beyanının olmadığı, duruşmada ise olayın üzerinden uzun zaman geçtiği için suçu işleyip işlemediğini hatırlamadığını beyan ettiği, müştekinin olay günü saat 12.00 sularında evinden çıkıp saat 23.00 sularında evine geldiğinde hırsızlık olduğunu farkettiği, güneşin olay günü ..."İlinde saat 16.10 sularında batmış olması dikkate alındığında hırsızlık eyleminin gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık eyleminin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken, TCK"nın 143. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayin edilmiş olması,
2-Kasten işlemiş olduğu suçlar dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasından TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması ile sanığa tayin edilen 4 yıllık temel ceza üzerinden takdiri indirimin uygulandığı fıkradaki 4 yıl 2 ay hapis cezasının 3 yıl 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına şeklinde düzeltilmesi ve hüküm fıkralarından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mahkemenin sanığın konut dokunulmazlığını bozma eylemini saat 23.00"te işlediğini kabul ettiği, sanığın kollukta suçu işlediği saat ile ilgili beyanının olmadığı, duruşmada ise olayın üzerinden uzun zaman geçtiği için suçu işleyip işlemediğini hatırlamadığını beyan ettiği, müştekinin olay günü saat 12.00 sularında evinden çıkıp saat 23.00 sularında evine geldiğinde hırsızlık olduğunu farkettiği, güneşin olay günü ..." ilinde saat 16.10 sıralarında batmış olması dikkate alındığında konut dokunulmazlığının ihlali eyleminin gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği konut dokunulmazlığının ihlali eyleminin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken, TCK"nın 116/4. maddesi yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayin edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.