15. Hukuk Dairesi 2019/3426 E. , 2020/1917 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi niteliğinde olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan, yüklenici tarafından arsa sahibine karşı açılmış alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında Altındağ 4. Noterliği’nin 28.04.2006 tarih ve 11137 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Altındağ 4. Noterliği’nin 11.05.2007 tarih ve 13111 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Daire Karşılığı İnşaat Ek Sözleşmesi"ne Muvafakat ve Devir Senedi düzenlendiğini, sözleşme gereğince müvekkili tarafından Ankara Keçiören Bağlum Mahallesi 2601 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilecek yapının 12 numaralı bağımsız bölümünün müvekkiline ait olacağını, buna karşın davalı arsa sahibinin belirtilen bağımsız bölümü dava dışı üçüncü bir şahsa sattığını, satış bedelini de müvekkile vermediğini, bu konuda davalıya keşide edilen Ankara 9. Noterliği’nin 15.01.2016 tarih ve 01025 yevmiye numaralı ihtarnamesinden sonuç alınamadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Ankara Keçiören Bağlum Mahallesi 2601 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 12 numaralı bağımsız bölümün bedeli karşılığı 5.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın yasal 5 yıllık süre içinde açılmadığını, zaman aşımı def"inde bulunduklarını, esasa ilişkin olarak ise, davaya dayanak yapılan bağımsız bölümün yaklaşık 8 yıl önce yüklenicinin bilgisi ve talimatı doğrultusunda dava dışı üçüncü bir şahsa devredildiğini, müvekkilin satıştan herhangi bir para almadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 12 numaralı bağımsız bölümün, davacı yüklenici tarafından, iş yaptırılan dava dışı bir taşerona, taşeronun alacağına karşılık olmak üzere verildiği, davalının da, davacı yüklenicinin bilgisi ve muvafakati doğrultusunda bağımsız bölümü dava dışı taşerona devir ve temlik ettiği, davalının yapılan satış işleminden herhangi bir para almadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde, yükleniciye düşen dairelerin arsa sahibi tarafından satılması ve arsa sahibinin söz konusu taşınmazları yüklenicinin talimatı ile sattığını iddia etmesi halinde ispat külfeti arsa sahibine düşmektedir. Arsa sahibinin, bu iddiasını ispat etmesi hususunda Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, adi de olsa yüklenicinin yazılı bir talimatı veya yüklenici ile alıcılar arasında yapılmış yazılı bir sözleşmenin varlığı aranmaktadır. Ancak yüklenici ile arsa sahibi arasında güvene dayalı olarak yazılı belge aranmaksızın bir çok satışın da yapılması mümkün olup, ispat hususunda bu durumun da dikkate alınması gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece dinlenen tanık anlatımına göre, davaya konu bağımsız bölümün davacı yüklenici tarafından dava dışı taşerona haricen devredildiği, dava dışı taşerondan da tapu malikine haricen satılıp davacının, yüklenicinin talimatıyla tapunun arsa sahibi tarafından dava dışı 3. kişiye devredildiği gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre, yükleniciye ait olan diğer tüm bağımsız bölümlerin içinde aynı şekilde devir yapılıp yapılmadığının, bunun dışında yüklenicinin arsa sahibine 12 nolu bağımsız bölümün tapusunu 3. kişiye devrine dair talimatı ile ilgili adi de olsa düzenlenmiş bir belgenin bulunup bulunmadığının araştırılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 29.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.