Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/3383 Esas 2020/833 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3383
Karar No: 2020/833
Karar Tarihi: 05.02.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/3383 Esas 2020/833 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hüküm verilen sanığın istinaf başvurusunu esastan reddetti. Ancak, tayin edilen cezanın yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle duruşma istemi reddedildi. Sanığın Bylock kullanıcısı olduğunun teknik verilerle tespiti halinde örgütsel bağlantısının devam ettiği anlaşılacağı belirtilerek, örgütsel faaliyetlerinin devam etmesi nedeniyle TCK 30/1 madde uygulanma koşullarının oluşmayacağına dikkat çekildi. TCK’nın 58/6 maddesinin uygulanması gereken tekerrür hükümlerinin, TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca uygulanması kararını eleştiren mahkeme, hükmün CMK\"nın 302/2. maddesi uyarınca bozulmasına karar verdi. Kararda, TCK 314/2, TCK 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK 62/1, TCK 53/1, TCK 58/6-9, TCK 63 maddeleri de detaylı olarak açıklandı.
16. Ceza Dairesi         2019/3383 E.  ,  2020/833 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi ile TCK"nın 62/1, 53/1, 58/6-9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Örgütün kurucusu, yöneticileri ve örgüt hiyerarşisinde üçüncü veya daha yukarı katmanlarda yer alan mensuplarının zaman sınırlaması olmaksızın örgütün nihai amacından haberdar oldukları yönünde kuşku bulunmamakta ise de, bir ve ikinci katmanlarda yer alanlar açısından; Devletin her kurumuna sızan mensupları vasıtasıyla kişi ve kurumlara yönelik, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan operasyonlara başlandığı, bu yapının kamuoyu ve medya tarafından tartışılır hale geldiği, üst düzey hükumet yetkilileri ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda “paralel yapı” veya “terör örgütü” olduğuna ilişkin tespitler ve uyarıların yapıldığı, Milli Güvenlik Kurulu tarafından da aynı değerlendirmelerin paylaşıldığı süreçten önce icra edilen faaliyetlerin, nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle silahlı terör örgütünün amacına hizmet ettiğinin somut delil ve olgularla ortaya konulmadıkça örgütsel faaliyet kapsamında kabul edilemeyeceği değerlendirilerek;
    2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, örgütsel bağlantısının devam ettiği anlaşılacağından, ByLock yüklü bulunan telefon ile kiminle görüşme yaptığı araştırılarak sanığa aidiyetinin tespiti halinde örgütsel faaliyetlerinin devam etmesi nedeni ile TCK 30/1 madde uygulanma koşullarının oluşmayacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi;
    3- Kabul ve uygulamaya göre de; Terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, TCK’nın 58/6 maddesininde uygulanması;
    4-Sanık kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezası almış bulunduğundan verilen hapis cezasının sonucu olarak; Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı kısmi iptal kararındaki hususlar gözetilerek, hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1-2-3 maddelerinin uygulanması gerekirken sadece 53/1 maddesinin uygulanması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre, mevcut delil durumu dikkate alındığında tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın, Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.