3. Ceza Dairesi Esas No: 2020/15477 Karar No: 2020/19632 Karar Tarihi: 21.12.2020
Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/15477 Esas 2020/19632 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edildi. Sanık, kasten yaralama suçundan hükümün açıklanmasının geri bırakılması kararı almıştı, ancak denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyince hakkındaki hüküm açıklandı. Ancak kararda gerekli argümanlar ve kanıtlar açıkça yer almadığı için karar Yargıtay denetimine uygun değildi. Ayrıca sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağına dair tartışmalar göz ardı edilmişti. Ayrıca Anayasa Mahkemesinin kararından sonra sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak ise CMK'nin 231/11, 34, 230 ve 289. maddeleri, TCK'nin 29 ve 53. maddeleri, Anayasa'nın 141/3. maddesi ve CMUK'un 321. maddesi söz konusu.
(Kapatılan)3. Ceza Dairesi 2020/15477 E. , 2020/19632 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyete dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Kasten yaralama suçundan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi uyarınca hakkındaki hükmün açıklanması sırasında; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; Van de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararlarında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK"nin 34, 230 ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05/05/2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararında belirtildiği üzere, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirebilmesi için, sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Kabule göre de; sanıkla mağdur ve yakınları arasında davul çalma meselesinden çıkan tartışma sonrasında olayın meydana geldiği soruşturma aşamasında ifadelerine başvurulan tanıkların beyanlarından anlaşılması karşısında, sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari (¼) oranda uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Açıklanması geri bırakılan hükmün gerekçesinde alt sınırdan ceza verildiği belirtildiği halde çelişkiye neden olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması, 4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 21.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.