(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2011/14684 E. , 2012/3600 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı-birleşen davanın davalısı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, birleşen dava ise kiracı tarafından açılan depozito bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davada ise depozito bedelinin iadesi isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı kiralayan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Asıl davaya ilişkin olarak davacı kiralayan vekili; taraflar arasında 01.01.2008 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme süresi dolmadan 27.05.2009 tarihinde taşınmazı tahliye ettiğini, tahliye öncesi döneme ilişkin müvekkili tarafından kesilen 01.04.2009 ve 01.05.2009 tarihli fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, fatura bedellerinin tahsili için ... 9.İcra Müdürlüğünün 2009/12880 sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı-birleşen davanın davacısı kiracı vekili ise; müvekkili tarafından depozito alarak verilen 77.280 USD teminat mektubunun, sözleşmenin 15/d maddesine aykırı davranıldığı gerekçesi ile kiralayan tarafından 30.04.2009 tarihinde nakde çevrildiğini, halbuki sözleşmenin 15.maddesine aykırılık durumunda uygulanacak yaptırımın her gün için bir günlük kira bedeli olarak Ek Protokol 13.madde ile düzenlendiğini, kiralayanın ayrıca ikinci bir ihtarname ile teminat mektubunu kira alacağına ilişkin olarak nakde çevirdiğini bildirdiğini, kira sözleşmesi sona ermeden ve kira alacağının varlığı kanıtlanmadan teminatın nakde çevrilemeyeceğini belirterek nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece teminatın takip tarihinden önce kira borcuna mahsuben nakde çevrilmiş olması ve takibe konu alacağın bu suretle tahsil edilmiş olması nedeniyle itirazın iptali isteminin reddine, takibe konu fatura bedellerinin mahsubundan sonra bakiye teminat bedelinin birleşen davada davacı kiracıya iadesine karar verilmiştir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.2008 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Güvence bedeline ilişkin sözleşmenin 10.maddesinde; kiracının kiralayanın uğrayabileceği muhtemel zararlara ve ödenmeyen kira ve yönetim giderlerine karşılık 77.280 USD teminat mektubu vereceği, depozitonun hiçbir şekilde kira ve yönetim giderlerine mahsup edilmeyeceği, kiracının mecuru tahliye etmesinden sonra kira borcu ve taşınmazda hasar bulunmaması, yönetim gideri, elektrik, su vs. borçların ödenmesi halinde kiralayan tarafından iade edileceği hükmüne yer verilmiştir. Sözleşmenin 6/c maddesinde ise kiracının sözleşme süresinden evvel mecuru tahliye etmek istemesi halinde üç aydan az olmamak koşulu ile mecurun tahliyesinden sonra boş kaldığı süre içindeki kira bedellerini ödeyeceği, kiracının bu bedelden indirim talep edemeyeceği kararlaştırılmıştır. Tahliye tarihinden önceki dönem için takibe konu kira ve aidat borçları dışında depozitonun iadesini engelleyen borcun varlığı davacı kiralayan tarafından kanıtlanmış değildir. Ne var ki sözleşme davalı kiracı tarafından haklı bir nedene dayalı olmadan süresinden önce feshedilerek kiralanan 27.05.2009 tarihinde tahliye edilmiştir. Kural olarak kiracının, kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte davacı kiralayanın, bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi,böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen görevi yapması gerekir. Bu durumda davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Sözleşmenin erken tahliyeye ilişkin özel bir düzenleme içeren ve “Diğer Hükümler’e” göre öncelikli olarak uygulanacak olan 6/c maddesine göre bu süre üç aydan az olmamak üzere belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece davaya konu taşınmazın aynı şartlar ve bedelle ne kadar sürede kiraya verilebileceğinin tespiti ile üç aydan az olmamak üzere bu süreye ilişkin kira parasının da teminat bedelinden indirilerek kalan kısmın iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi hatalı olmuştur
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.