5. Hukuk Dairesi 2017/2326 E. , 2018/961 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 12/05/2016 gün ve 2015/11022 Esas - 2016/7707 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
-K A R A R-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine kapatılan 18.Hukuk Dairesince bozulmuş, bu karara karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Yapılan incelemede, dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığı hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal karşılaştırması yapılarak, m² bedelinin 6.642,00 TL/m² olarak belirlendiği ve taşınmazda yapılaşma tamamlanmamış olduğundan el atılan arsanın aynı amaçla kullanılması mümkün olmadığı gibi el atılmış olan yapı alanını da etkilediğinden %10 oranında objektif değer azalışı hesaplanarak taşınmazın m² birim değerinin 5.977,80 TL olarak tesbit edildiği ancak, taşınmazın 2014 yılı Asgari Emlak Vergi Değerinin 6.928,00 TL olduğundan ve bu tespit edilen m² birim değerinin bu miktardan düşük olamayacağından bahisle m² birim değerinin 6.928,00 TL olarak tespit edildiğinden raporun hüküm kurmaya elverişli ve inandırıcı değildir. Bu nedenle taşınmazın değerinin tespiti için yerinde keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken geçersiz rapora göre hüküm kurulması nedeniylede bozulması gerekirken yazılı nedenlerle bozulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla,
Taraf vekillerinin karar düzeltme isteklerinin kabulü ile kapatılan 18. Hukuk Dairesinin 12/05/2016 gün ve 2015/11022 Esas - 2016/7707 sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 837 ada 17 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığı anlaşılmıştır. Kamulaştırma Kanununun Kıymet Takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak m² bedelinin 6.642,00 TL/m² olarak belirlendiği ve taşınmazda yapılaşma tamamlanmış olduğundan el atılan arsanın aynı amaçla kullanılması mükmün olmadığı gibi el atılan yapı alanını da etkilemediğinden %10 oranında objektif değer azalışı hesaplanarak taşınmazın m² birim değerinin 5.977,80 TL olarak tespit edildiği halde, taşınmazın 2014 yılı Asgari Emlak Vergi değerinden daha düşük bedel belirlenemeyeceğinden bahisle m² birim değeri 6.928,00 TL olarak tespit edildiğinden raporlar hüküm kurmaya elverişli ve inandırıcı değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Kabule göre de;
a- Dava konusu taşınmazda yapılaşmanın tamamlanmış olduğu, el atılan arsanın aynı amaçla kullanılmasının mümkün olmadığı, el atılan alanın yapı alanına tesiri olmadığı gerekçeleri ile taşınmazın belirlenen m² değerinden %10 oranında objektif değer azaltıcı unsur uygulanarak indirim yapılması,
b- Davacılar vekili dava dilekçesi ile tazminatın faizi ile tahsilini talep ettiğine ve dava konusu taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin değerlendirme dava tarihine göre yapıldığından, hükmedilen bedele dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi,
c-Dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığı anlaşıldığından nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu harç ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.