Esas No: 2021/9583
Karar No: 2022/3698
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9583 Esas 2022/3698 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/9583 E. , 2022/3698 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasında itiraz hakem heyetince verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
KARAR
Davacı vekili; davacının 02/02/2018 tarihinde yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde yaralandığını belirterek sürekli işgöremezlik tazminatı ile geçici işgöremezlik tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslahla talebini 222.314,03 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulüne karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine, davalının itirazının reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyet kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan Mersin Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı'nın 18/04/2019 tarihli raporunda kaza tarihi itibarıyla Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre davacının kazadan kaynaklı travma sonrası stres bozukluğuna bağlı maluliyetinin % 30 olduğu rapor edilmiştir. Hakem heyetince bu rapor hükme esas alınarak talebin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili, hasar ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacının maluliyet raporunda belirtiği üzere, rapor tarihinden beş gün öncesindeki psikiyatri kliniğindeki muayenesinde “kısmen düzelme olduğu, iyileşmenin henüz tamamlanmadığını savunmaktadır.
Maluliyet raporunda travma sonrası stres bozukluğunun tedavi ile iyileşip iyileşmeyeceği, belirlenen oranın davacının bakiye ömrü boyunca devam edip etmeyeceğine, kaza ile maluliyet arasındaki illiyet bağına ilişkin ayrıntılara yer verilmemiştir. Rapor bu hali ile karar vermeye elverişli değildir.
Bu durumda, davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasında getirtildikten sonra, davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesince muayenesi yapılarak(sadece bu somut olaya münhasır olmak üzere maluliyet raporunun ATK 3. İhtisas Dairesince düzenlenmesi), Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, kazadan sonra oluştuğu belirtilen psikolojik rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, post travmatik stres bozukluğuna ilişkin tespit edilen maluliyet oranının davacının bakiye ömrü boyunca aynı oranda devam edip etmeyeceğinin, gelişen durum olup olmadığının tespit edilerek sonucuna göre karar verilmek üzere, itiraz hakem heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.