Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/2804 Esas 2020/421 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2804
Karar No: 2020/421
Karar Tarihi: 15.01.2020

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/2804 Esas 2020/421 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, çocuğu beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel istismar suçundan ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak temyiz incelemesinde, çocuğun cinsel istismarı suçu ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ayrı değerlendirilmiş ve suçların birbirinden farklı olduğu kanıtlanmıştır. Bu nedenle sanık, cinsel istismar suçundan mahkum edilmiştir.
Ancak, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı olduğundan, bu durum da incelenerek sanığa lehine olan hükmün uygulanması gerekmektedir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kısmi iptal kararının da dikkate alınması gerekmektedir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 6545 sayılı Kanun'un 58, 59, 60 ve 61. maddeleri
- 5237 sayılı Kanun'un 102, 103, 104 ve 105. maddeleri
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
14. Ceza Dairesi         2019/2804 E.  ,  2020/421 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü
    Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Çocuğun cinsel istismarı suçunun işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süreyle mağdurenin iradesiyle hareket edebilme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı, kişinin vücudunun suçun konusu olması sebebiyle mağdurenin hareket edebilme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği, dosya kapsamına göre de cinsel eylem süresince mağdurenin alıkonulması çocuğun cinsel istismarı suçu kapsamında kalıp ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığı anlaşıldığından, sanığın müsnet suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince ;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Hükümlerden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisi ile katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.