Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/11666
Karar No: 2014/6138
Karar Tarihi: 25.02.2014

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını bozmak - mala zarar vermek - suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2013/11666 Esas 2014/6138 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, 3 kişilik hırsızlık suçundan mahkum olmuştur. Çalınan malların satın alındığı kişi veya yer sadece söylenerek iadesi yeterli değildir. Failin, pişmanlık göstererek satın alan kişiye mağdura iade etmesi yanında mağdura zararını da gidermesi veya kazanç müsaderesine konu edilmesi gerekir. İyi niyetli satın alanlar için mallarına el konulamaz. Hırsızlık suçunda kazanılan parayı kazanç müsaderesine konu etmesi gereken kötü niyetli satın alandan alana iade edilmemiş para, devlet tarafından haksızlık yapılmış olur. Sanık, çalınan malı satın alan kötü niyetli olduğu için, suçlu olarak kabul edilir. İyi niyetli satın olan diğer sanıklar ise beraat etmişlerdir. Hüküm, sanığın masum olmayan hallerine uymamaktadır. Sanık çalınan malı sattığı yer veya kişiyi söyleyerek iade etmişse de, kazanç müsaderesine konu edilmesi gereken parayı teslim etmediği için etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Mahkemede karar verilirken TCK'nin 165. maddesi, 168/1. maddesi, 119/1-c maddesi, 58. maddesi, 53/1. maddesi, 53/3. maddesi ve 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi de kullanılmıştır.
13. Ceza Dairesi         2013/11666 E.  ,  2014/6138 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozmak, mala zarar vermek, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay CGK"nın 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 esas ve 2013/106 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlaması yetmez. Failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyi niyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlaması yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Esasen iyi niyetli olan satın alanda bulunan ve hırsızlık suçuna konu olan eşyaya el konulamaz. Hırsızlık suçuna konu eşyaya el konulmasına rağmen, failin satın alandan aldığı para veya sağladığı menfaatin satına alana iade edilmemesi halinde, satın alana Devlet eliyle haksızlık yapılmış olur.
    Somut olayda, katılan ..."un işyeri ortağı olan ..."e ait kuru sıkı tabancayı satın alan sanık ... TCK"nın 165. maddesinin faili olmakla kötü niyetli olduğundan, hırsızlık suçunun faili olan ..., çaldığı malı sattığı yeri söyleyerek suç konusu eşyanın mağdura iadesini sağlamışsa da satın alandan elde ettiği parayı kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi halinde, etkin pişmanlık hükümleri uygulanabileceği için; yine suça konu bilgisayarlardan 2 adedini satın alan ..., ., ... ve ... hakkında TCK"nın 165. maddesinden yapılan yargılama sonucu haklarında beraat kararı verildiğine ve bu kararlar temyiz edilmeden kesinleştiğine göre, iyiniyetli olarak kabul edilmeleri gereken satın alanlara ödedikleri paranın da iade edilmesi halinde etkin pişmanlık hükümleri uygulanabileceğinden, TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı hâlde sanık ... hakkında hırsızlık suçuna ilişkin kurulan hükme yönelik tebliğnamenin bozma isteyen düşüncesi benimsenmemiş; sanık ..."ın müdafii huzurunda alınan
    11.06.2008 tarihli kolluk ifadesinde, işyerine... ile birlikte girerek hırsızlık yaptıklarını beyan etmesi karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesi uygulanmayarak sonuçta eksik cezaya hükmedilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına dayanak yapılan Bursa 1.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/504-2008/398 E ve K sayılı ilamın suç tarihinden sonra 15.05.2008 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
    2-Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık "TCK’nın 53. ve 58. maddelerinin uygulanmasına’’ ilişkin bölümlerin çıkarılarak, yerlerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanıkların mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına’’ ve “sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı; ortak yargılama giderlerinden de eşit olarak sorumlu tutulmalarına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi