Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6195
Karar No: 2013/8399

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/6195 Esas 2013/8399 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, paylı mülkiyette olan taşınmazlarda davalı babaları tarafından kiraya verilen ve kendilerinin kullandığı kısımlara ilişkin ecrimisil istemiyle dava açtılar. Mahkeme davayı kabul etti ancak, Yargıtay kararlarına göre payından az yer kullandığını ileri süren bir paydaşın elatmanın önlenilmesi davası açması gerektiğine karar verdi. Ayrıca, fiili olarak bağımsız olan paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan, tapuda yapılmayan fiili taksim veya şuyun satış suretiyle giderilmesi davası açılması gerektiğini belirtti. Kanun maddeleri, Türk Medeni Kanunu'nun 706, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri olarak belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2013/6195 E.  ,  2013/8399 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KONYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/02/2013
    NUMARASI : 2012/774-2013/66

    Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kabulüne  ilişkin olarak verilen karar davalı  vekili  tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;                                          
    Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne  karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden;çekişmeli 1 ve  2 parsel sayılı taşınmazların paylı mülkiyet üzere tarafların miras bırakanı N..B..davalı ve dava dışı kişiler adına kayıtlı  olduğu,davacıların, çekişmeli taşınmazların davalı babaları A..tarafından kiraya verilmek ve kira bedellerini almak suretiyle  kullanıldığını ileri sürerek ecrimisil  isteğiyle eldeki davayı açtıkları  anlaşılmaktadır.
    Bilindiği ve gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, hak sahibinin taşınmazı haksız biçimde kullanan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği en azı kira geliri, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybına karşılık gelen bir bedeldir.
    Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu(TMK)"nun 706, Türk Borçlar Kanunu"nun 237, Tapu Kanunu"nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz.  Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak ( fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şuyun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında TMK"nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi ve ecrimisil davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK"nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Somut olayda; mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda;çekişmeli parselde bulunan tek katlı evin keşif esnasında kapısının kilitli olduğu,diğer yapının ise sadece niteliklerinin belirtildiği ancak yapıların kimin kullanımında olduğunun açıklanmadığı görülmektedir.
    Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılarak fiili  kullanma  biçiminin  oluşup  oluşmadığının, oluşmuş ve davacının  kullanımına  bir  bölüm  bırakılmış  ise  bu  bölümü  davalının  kullanıp  kullanmadığının, aksi halde   davacının  taşınmazda  çekişmesiz  kullandığı  bir  yer  olup   olmadığının  saptanması,  bu  saptamaya  göre  davacının  ecrimisile  hak  kazanıp  kazanmadığının  açıklığa  kavuşturulması ve  varılacak sonuç  çerçevesinde bir  karar  verilmesi  gerekirken,  noksan  soruşturmayla  yetinilerek  yazılı  şekilde  karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı  vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 Sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.05.2013 tarihinde   oybirliğiyle  karar  verildi.   

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi