17. Hukuk Dairesi 2019/3927 E. , 2020/5446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3.
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın Yargıtay"ca incelenmesi, davalı vekili tarafından istenilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı kaza sonucu, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maluliyet tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12.10.2018 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 164.320,53 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kusur, maluliyet ve tazminata itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 164.320,53 TL. maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından; ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, istinaf mahkemesi kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; ceza dava dosyasında alınan, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğunun saptanmış olmasına ve bu kusur üzerinden tazminatın hesaplanmasında bir isabetsizlik görülmemesine; davacıda oluşan maluliyetin, kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuata uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi heyeti raporuyla saptanmış olmasına; tazminatın usulünce hesap edildiği bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olmasına göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun "Tazminat miktarının belirlenmesi" başlıklı 51. maddesinde (eski BK md. 43); hakimin, tazminatın kapsamı ve ödenme biçimini, durumun gereğine ve kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş, "Tazminatın indirilmesi" başlıklı 52. maddesinde (eski BK md. 44) de; zarar gören taraf zararı doğuran fiile razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına etkili olduğu ve zararı yapan kişinin durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminat tutarını indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmış; eğer zarar, zarar verenin hafif kusurundan doğmuş ve zarar veren, tazminatı ödemesi halinde yoksulluğa düşecekse ve hakkaniyet de gerektiriyorsa hakimin tazminatı indirebileceği belirtilmiştir.
Davaya konu edilen zararın doğduğu kaza anında davacı, eşinin idaresinde bulunan ve davalı tarafından trafik sigortalı olan araçta yolcu olarak bulunmaktadır. Araç sürücüsünün kaza anında 1,67 promil alkollü olduğu ceza dosyasından anlaşılmakta olup davacı, eşi olan alkollü sürücünün aracına bilerek binmiştir. Alkollü sürücünün aracına binme nedeniyle davacı olayda müterafik kusurludur.
Açıklanan hukuki vakıalar karşısında; TBK"nun 52. maddesi uyarınca tazminattan makul oranda (Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre bu oran % 20) hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gözetilmediğinden, hukukun yanlış uygulanması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun"un 373/1. maddesi uyarınca, dosyanın Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne ve Dairemiz karar örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine;
peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.