3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12031 Karar No: 2017/18142 Karar Tarihi: 25.12.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/12031 Esas 2017/18142 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/12031 E. , 2017/18142 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının 01/01/2009 – 28/02/2013 döneminde fazla ve haksız ödenen ek gösterge ve özel hizmet tazminatı farkı aldığını , kamu zararı oluştuğunu , icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir . Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını , kusurunun olmadığını , küçük artışın davacının dikkatsizliğinden olduğunu belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir . Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/248 Esas sayılı icra takip dosyasından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 22.343,14-TL asıl alacak, 242,41-TL işlemiş faiz olarak devamına, asıl alacağın %20"si olan 4.517,00-TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş , hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının tüm davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemektir. Eğer alacaklı itirazın iptali davasında haklı çıkar ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse bu kez alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Ne var ki icra inkar tazminatı, niteliği gereği ancak itirazın iptali davası sonucunda davanın tamamen veya kısmen kabulüne karar verilmesi koşuluna bağlı olarak hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminattır. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir. Somut olayda alacak miktarı likit, belirlenebilir durumda değildir, bilirkişi raporu ile aydınlığa kavuşmuştur . Anılan nedenle davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK" nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 2. fıkrasının çıkartılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.