3. Hukuk Dairesi 2016/7510 E. , 2017/18134 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, kayınvalidesinin annene misafirliğe gidelim diyerek kendisini annesine götürdüğünü, eve gelen davalının da kendisini istemediğini söylediğini ve eve geri götürmediğini, ziynetlerinin ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere, ziynet ve çeyiz eşyaların aynen iadesine; olmaz ise, bedelinin dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının ziynetleri evden giderken yanında götürdüğünü, çeyrek altınların erkeğe ait olduğunu, çeyrek altınların düğün masrafları için bozdurulduğunu, davacıya ait olan çeyiz eşyalarının ise teslim edileceğini belirterek; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; ziynet eşyalarının iadesine ilişkin davanın sübut bulmaması nedeniyle reddine, ev eşyalarına ilişkin olarak açılan davanın kısmen kabulü ile, bilirkişi raporunda belirtilen ev eşyalarının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine; aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise, iadesi gerçekleşmeyen eşyaya ilişkin bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
15/10/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtilen ve keşif esnasında davacıya aynen teslim edilen 3.840,00 TL tutarındaki eşyaya ilişkin dava konusuz kaldığından bu eşyalara ilişkin davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir .
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava; ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.
Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir.
Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur.
Somut olayda, davalı, düğünde takılan çeyrek altınların düğün masrafları için bozdurulduğunu, bunların zaten erkeğe ait olduğunu belirtmektedir .
Bu durumda, mahkemece; düğünde takılan çeyrek altınların kadına bağışlanmış olması nedeni ile çeyrek altınlar yönünden davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte yazılı nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte yazılı nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.