17. Hukuk Dairesi 2019/3760 E. , 2020/5445 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada yaralanan davacının malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş; 17.08.2017 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 235.028,88 TL"ye yükselterek bu bedelin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 235.028,88 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesi tarafından, davacının %40 maluliyeti ve 12 aylık geçici işgöremezlik süresi için, gelirinin asgari ücret olarak esas alınmasıyla hesap yapan 17.05.2017 tarihli aktüer raporuna göre belirlenen tazminat hüküm altına alınmış; bu karara karşı, hem davacı hem de davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf Mahkemesi"nin 26.01.2018 tarihli kararıyla, davacının gelir araştırmasının eksik yapıldığı ve delillerin toplanmadığı gerekçesiyle dosyanın gönderildiği ilk derece mahkemesi tarafından, delillerin hiç toplanmamasının sözkonusu olmadığı ve kararda belirtilen eksikliklerin istinaf mahkemesince giderilebileceği gerekçesiyle aynı hüküm tesis edilmiş; bu hükme karşı davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstinaf Mahkemesi"nin 26.01.2018 tarihli ilk dereceye gönderme kararından sonra yeniden yapılan istinaf başvurusu üzerine, İstinaf Mahkemesi"nce davacının SGK hizmet cetveli getirtilmiş ve 07.03.2019 tarihli aktüer raporu alınmış olup, anılan raporla davacının tazminat alacağı 327.964,89 TL. olarak hesaplanmış olmasına rağmen, ilk derece mahkemesi tarafından hükme esas alınan 17.05.2017 tarihli rapordaki hesaplamaların yerinde olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
Oysa; hesaplamaya esas alınan gelirin tespiti için ilk derece mahkemesi tarafından yapılan araştırmanın eksik olduğunu kabul eden ve bu eksiği gidermek için araştırma yapıp rapor alan İstinaf Mahkemesi"nce, davacının istinaf nedenleri göz önüne alınarak yargılama sürecinde geçen süre ve bu süreçte asgari ücrette ortaya çıkan artışlar da dikkate alınıp inceleme yapılması gerektiğinden, kendi aldığı 07.03.2019 tarihli aktüer raporu yerine ilk derece mahkemesinin aldığı 17.05.2017 tarihli rapor kapsamında değerlendirme yapılması hatalı olup, hukukun yanlış uygulanması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.