Mala zarar verme suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 152/1-a ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun"un 51. maddesi gereğince hapis cezalarının ertelenmesine ve hapis cezasının süresi kadar denetim süresi belirlenmesine dair İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli ve 2014/413 esas, 2015/259 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, adı geçen sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, sanığa verilen hapis cezasının 2 ay olarak infazına ilişkin İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.05.2017 tarihli 2017/40 esas, 2017/450 sayılı kararının, 28.05.2015 tarihli ilk kararın kanun yararına bozma yoluyla bozulması halinde infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 51/3. maddesinin, "Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz." şeklinde olduğu, sanık hakkında ise mala zarar verme suçundan dolayı 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesine rağmen, cezaların süresi kadar denetim süresi belirlenmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 17.04.2018 gün ve 2018/3556 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24.04.2018 gün ve KYB/2018-33902 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:
5237 sayılı TCK.nun 51. maddesinin 3. fıkrasında “Cezası ertelenen hükümlü hakkında, 1 yıldan az, 3 yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı mahkum olunan ceza süresinden az olamaz” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23.02.2010 gün ve 2009/6-230 Esas, 2010/32 Karar ve 11.05.2010 tarih ve 4/87-112 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere; aleyhe değiştirme yasağı münhasıran “cezalar” ile ilgili olup; cezalar da 5237 sayılı TCK.nun 45. maddesinde; hapis ve adli para cezaları olarak sayıldığından, cezalar arasında sayılmayan güvenlik tedbirlerinin ve diğer müesseselerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği kabul edilmektedir.Bu nedenle ertelemenin yasal sonucu olmasından ötürü zorunlu olarak hükmedilmesi gereken “denetim süresi”ne ilişkin hataların, infaz aşamasında ve 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzeltilmesi mümkün olduğundan, bu husus “aleyhe değiştirme yasağına” konu oluşturmayacaktır.
Somut olayda hükümlü hakkında kamu malına zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK.nun 152/1-a ve 62.. maddelerinin tatbikiyle 10 ay hapis cezası verilip bu ceza aynı Yasanın 51/1. maddesi uyarınca ertelendiğine göre, güvenlik tedbiri olması nedeniyle kazanılmış hak oluşturmayacağından, TCK.nun 51/3. maddesi uyarınca tayin edilecek denetim süresinin ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli ve 2014/413 esas, 2015/259 sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, infaza ilişkin düzenleme olan denetim süresi, kazanılmış hakka konu olamayacağı da dikkate alındığında, aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, TCK.nun 51/3. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümde yazılı olan "ceza miktarı kadar" ibaresinin, "1 yıl" şeklinde düzeltilmesine, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 10.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.