20. Hukuk Dairesi 2013/9545 E. , 2014/647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve Tapu Müdürlüğü tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesine göre yapılan kadastroda, ... Köyü 164 ada 1 parsel sayılı 5129,68 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır, kullanıcısı ve üzerindeki zeytin ve incir ağaçlarının sahipleri 2 hisse itibari ile ... evlatları ... ve ..."dır." şerhi verilerek Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacılar soy isimlerinin tutanağa yanlış yazıldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan şerhin "kullanıcısı ve üzerindeki zeytin ve incir ağaçlarının sahipleri 2 hisse itibari ile ... evlatları ... ve ..."dır.” şeklinde düzeltilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... müdürlüğüne (tapu müdürlüğüne) vekâleten Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26.04.2012 tarih ve 2012/1835 E. - 2012/6428 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davacı tarafın davalı olarak asıl dava etmek istediğinin tapu sicil müdürlüğü olmayıp, Hazine olduğu ve bu durumun temsilde yanılgı olduğu dikkate alınarak mahkemece re"sen gözetilmesi ve davanın usulünce tesbit maliki Hazine ile, beyanlar hanesinde lehine şerh bulunan kişiye yönledirilmesi için davacıya olanak sağlanması ve davada taraf sıfatı bulunmayan tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır (HGK."nun 2010/7-70-86 sayılı kararı). Kabule göre de; kadastro hâkimi düzenli sicil oluşturmak zorunda olduğundan, dava konusu taşınmaz hakkında sicil oluşturulmaması, Hazine kanunî hasım olduğu halde yargılama giderleri yükletilmesi de doğru değildir” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak Hazine usûlüne uygun davaya dahil edilmiş ve yapılan yargılama sonunda; “Dava konusu ... Köyü 164 ada 1 parsel sayılı 5129,68 m² yüzölçümündeki taşınmazın beyanlar hanesinde geçen şerhin “kullanıcıları ve üzerindeki zeytin ağaçlarının sahipleri 2 hisse itibari ile ... evlatları ... ve ..."dır” şeklinde düzeltilerek tarla vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine dair karar verilerek yargılama giderleri davalı Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından kanunî hasım olan Hazine lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken
- 2 -
hükmedilmemesi ve ayrıca mahkemenin talepten fazlasına hükmederek muhdesatın aidiyetine karar vermiş olması gerekçeleriyle; davalı ... tarafından da husumet yönüyle haklarında açılan ve reddedilen davada tapu müdürlüğü lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesinden bahisle temyiz edilmiştir.
Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmaları, 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesi gereğince yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Hazine bu tür davalarda kanunî hasım durumunda olduğu için yargılama giderlerinin davalı ... Hazinesinden alınması yerinde değildir. Mahkeme kararında “Davacı tarafından yapılan 17,15.- TL harç, 10,00.- TL tebligat, 529,20.- TL keşif ve bilirkişi ücreti toplamı 556,35.- TL"nin davalı ... Hazinesinden alınarak davacıya verilmesine” denilmiş olması ve ayrıca tapu müdürlüğü davada taraf olduğu halde karar başlığında gösterilmemiş olması doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan “ davacı tarafından yapılan 17,15.- TL harç, 10,00.- TL tebligat, 529,20.- TL keşif ve bilirkişi ücreti toplamı 556,35.- TL"nin davalı ... Hazinesinden alınarak davacıya verilmesine” ibaresi kaldırılarak, yerine, “Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve kararın başlık kısmına tapu müdürlüğünün eklenmesine, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.M.U.K."nun 438/7. maddesine göre hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 16.01.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.