Esas No: 2022/468
Karar No: 2022/4822
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/468 Esas 2022/4822 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan 5 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmış ve cezasının ertelenmesi kararlaştırılmış. Ancak denetim süresi içerisinde Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet suçu işlediği gerekçesiyle cezası infaz edilmiş. Bu nedenle yapılan yargılamada sanık yeniden suçlu bulunarak 5 ay hapis cezası almış. Ancak, bu karar da MERNİS adresine yapılan tebligatın usule aykırı olması nedeniyle kararın kesinleşmediği, denetim süresinin işlemeye başlamadığı, sonradan verilen cezanın da aynen infazına ilişkin kararların yok hükmünde olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozma talebi reddedilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 165/1 maddesi: \"Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.\"
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1. maddesi: \"Para cezası, azami süre içinde ödenmediği takdirde müsadere veya hapis cezasıyla tazyik edilir.\"
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesi: \"Cezanın ertelenmesi kararında belirtilen denetim süresi içinde hükümlün
"İçtihat Metni"
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 165/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun’un 51. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2014 tarihli ve 2014/369 esas, 2014/605 sayılı kararının 14/01/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 16/03/2015 tarihinde 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet suçunu işlediğinden bahisle 5 ay hapis cezasının aynen infazına ilişkin aynı Mahkemenin 01/03/2017 tarihli ve 2014/369 esas, 2014/605 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın kabulüne dair Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/03/2017 tarihli ve 2017/101 değişik iş sayılı kararını takiben, yapılan yargılama neticesinde sanığın 5237 sayılı Kanun'un 165/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2017 tarihli ve 2017/476 esas, 2017/929 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25/10/2021 gün ve 12707-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/12/2021 gün ve 2021/133344 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
1- Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/03/2017 tarihli ve 2017/101 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan incelemede,
Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinin anlaşılması üzerine, Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2017 tarihli kararı ile aynen infaz kararı verilmesini takiben, anılan karara karşı yapılan itirazın, cezanın kısmen veya tamamen infazı konusunda hakime takdir yetkisi verildiği, olayda hakimin takdir yetkisini kullandığından bahisle öncelikle duruşma açılarak, duruşma gününün ilgiliye tebliğ edilmesi, infaz kurumunda ise duruşmaya getirtilerek savunmasının alınması gerektiği gerekçesiyle kabulüne karar verilmiş ise de,
5237 sayılı Kanun’un 51/7. maddesinde yer alan "Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hakimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.” ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleinin İnfazı Hakkında Kanun’un 101/1. maddesinde yer alan “(1) Cezanın infazı sırasında, 98 ilâ 100 üncü maddeler gereğince mahkemeden alınması gereken kararlar duruşma yapılmaksızın verilir. Karar verilmeden önce Cumhuriyet savcısı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri istenebilir.” şeklindeki hükümler ile benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 06/02/2018 tarihli ve 2017/3667 esas, 2018/321 karar sayılı ilamında, "...erteli hapis cezasının aynen infazına yönelik verilecek olan kararın, hükmün infazına ilişkin olması nedeniyle duruşma açılmaksızın dosya üzerinden verilebilecek kararlardan olduğu gözetilmeksizin, merciince yapılan itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden..." şeklinde belirtildiği üzere, erteli hapis cezasının aynen infazına yönelik verilecek olan kararın, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden verilebilecek kararlardan olduğu gözetilmeden, merciince itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde,
2- Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2017 tarihli ve 2017/476 esas, 2017/929 sayılı kararına yönelik yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesini müteakip, Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesince sadece erteli hapis cezasının aynen infazına karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, yeniden hüküm kurulmak suretiyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanık ...'ın yokluğunda verilen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan erteli hapis cezasına ilişkin Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.12.2014 tarih, 2014/369 esas ve 2014/605 sayılı kararın MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince “MERNİS adresi” ibaresi ile çıkarılan tebligatın usule aykırı olmasından dolayı kararın kesinleşmediği, denetim süresinin de işlemeye başlamadığı, denetim süresinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle sonradan verilen erteli cezanın aynen infazına ilişkin 01/03/2017 tarihli kararın, bu karara karşı yapılan itiraz sonucu itirazın kabulüne ilişkin Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/03/2017 tarihli ve 2017/101 değişik iş sayılı kararının ve sonraki 28/12/2017 tarihli kararın da yok hükmünde olduğu anlaşıldığından, kanun yararına bozmaya konu yapılamayacak olması nedeniyle (SAMSUN) 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/03/2017 tarihli ve 2017/101 Değişik İş sayılı ve (SAMSUN) 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2017 tarihli ve 2017/476 E., 2017/929 K. sayılı kararlarına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.