17. Hukuk Dairesi 2018/1170 E. , 2020/5444 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 06.10.2020 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacının eşi ... yaptığı tek taraflı kazada öldüğünü, davacının ölenin desteğinden yoksun kaldığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 1.000,00 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 31.10.2016 tarihli artırım dilekçesiyle, taleplerini 107.159,52 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 107.159,52 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından; davacının zarar gören 3. kişi olarak talepte bulunduğu ve desteğin kazadaki kusurunun ona yansımayacağı gözetildiğinde, davacının tazminat talep hakkının bulunduğu
ve davalının zarardan sorumlu olduğu; olay tarihinden sonra KTK"da yapılan değişikliğin somut olayda uygulanma imkanı bulunmadığı; tazminat hesabının yapıldığı rapordaki hesap unsurlarının ve belirlenen tazminatın uygun bulunduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine, HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi"nce esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre; usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi"nce verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 5.490,06 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 12/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.