17. Hukuk Dairesi 2014/11052 E. , 2016/5390 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili, davalılar ... ve ... vekili ile davalı .... vekilince istenmiş davalı .... vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26/04/2016 Salı günü davalı .... vekili Av. geldi. Davalılar ve ... tarafından gelen olmadı. tarafından gelen olmadı. Davacı vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı .... vekili ile davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin idaresindeki kamyona, davalılardan sahibi olduğu, davalı ..."un kullandığı,...."nin kasko sigortacısı olduğu aracın arkadan çarptığını, davalının tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin daimi iş göremez hale geldiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.850 TL ambulans gideri, 1.000 TL geçici iş görmezlik, 28.000 TL daimi iş görmezlik zararının tüm davalılardan ve 30.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 04.02.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 109.564,87 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, yaralanmanın kaza sebebiyle olmadığını, davalının araçtan inerken yaralandığını, istenin tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek itirazlarını sunmuş, davalı .... vekili, müvekkilinin sigorta poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, manevi zararların sorumlulukları dışı olduğunu beyan etmiş, davalı .... vekili ise, sorumluluklarının sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olduğunu, öncelikle ZMMS kapsamında alacağın alınması gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile 93.848,40 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, davalı ...."nin sigorta poliçe limiti olan 57.500TL ile sorumlu tutulmasına, davalı ..."nin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin teminatını aşan miktarı ile poliçe limiti olan 25.000TL ile sorumlu tutulmasına, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 20.000TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalılar ... ve ... vekili ile davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, uzman bilirkişice düzenlenen kusura ilişkin raporun hükme esas alınmasında, ayrıca manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 56. Maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı .... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik zararı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 506 Sayılı Kanun"un 26/2 maddesine göre “İş kazası veya meslek hastalığı, 3 üncü birkişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3 üncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir.”
Dosyanın incelenmesinde tarafından davalıya karşı ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nde rücu davası açılmış bulunduğu anlaşılmakta olup sonucu dosyada görülememiştir. O halde mahkemece açılan rücu davasının sonucu beklenerek, rücu edilebilecek miktar kesinleştikten sonra tazminattan mahsup edilmesi gerekirken bu husus kesinleşmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozma sebebi yapılmıştır.
Kabule göre;
Rücu edilecek miktarın davalının sorumlu olduğu poliçe limitinin tespitinde dikkate alınması gerekirken alınmamış olması, ayrıca davalı ... şirketinin harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinden, poliçe limitinin hükmolunan tazminata oranı dahilinde sorumlu tutulması gerekirken, tümünden diğer davalılarla müteselsilen sorumluluğuna hükmedilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."ye verilmesine, 1.350,00 TL vekalet ücretinin Davalı ... ve ..."dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar ... ve ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 5.832,73 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."tan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ye geri verilmesine 03/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.