10. Hukuk Dairesi 2016/10502 E. , 2016/11277 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile 1-.... adına Av. ... arasındaki dava hakkında ............ İş Mahkemesi’nden verilen 25.12.2014 gün ...... sayılı hükmün, Dairemizin 06.10.2015 gün, ............... sayılı ilamı ile BOZULMASINA karar verilmiştir. Bozma sonrası, .......... İş Mahkemesi"nin verdiği 10.03.2016 gün ve ......... sayılı karar ile önceki kararında 6100 sayılı HMK’nın 373/(5). Maddesi uyarınca direndiği anlaşılmış olmakla ve Direnme üzerine yapılacak işlemlerin neler olduğu 6100 sayılı HMK’nın 373’ncü maddesinin (5). fıkrasında; “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır. (6) fıkrasında da; “(6) Hukuk Genel Kurulunun verdiği karara uymak zorunludur.” şeklinde ifade edilmiş olmakla birlikte 5 Temmuz 2012 gün ve 28344 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 40. maddesi ile 5521 sayılı Kanuna eklenen Geçici 2’nci maddedeki;“ Bölge adliye mahkemelerinin, 5235 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, Yargıtayın bozma kararlarına karşı verilen direnme kararının temyizi halinde dava dosyası, önce kararı veren daireye gönderilir. Direnme kararları daireler tarafından öncelikle incelenir. Kararı veren daire, direnmeyi yerinde görürse kararı düzeltir; yerinde görmezse talebi on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletir.” şeklindeki düzenleme karşısında, direnme kararının süresi içinde temyizen incelenmesi davalı avukatınca talep edilmesi üzerine Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki Kurum işleminin iptali ile aylığın kesilme tarihi itibariyle yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkin olup, Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen hükmün Dairemizce; “ … Sonuç olarak; 5510 sayılı Kanunun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasına dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere, 28.11.2012 tarihli ve 2012/264 sayılı sosyal güvenlik denetmeninin hazırlamış olduğu rapora göre; öncelikle davacının adresi ile boşandığı eşi ...."in adreslerinin nüfus kayıt sisteminde rapor tarihinde halen aynı yer .... olduğu, ..... beldesi merkez mahalle muhtarının beyanında boşanılan eş dava dışı Mahir"in davacı ve kayıtlardan 2013 yılı sonunda evlendiği anlaşılan ..... adlı bayanla birlikte kaldığını, davacıdan ayrıldığını bilmediğini,bazı zamanlar Ankara"da kalıp tekrar köye eşinin yanına geldiğini beyan ettiği, ismini vermek istemeyen koşularının davacı eşinin hep birlikte yaşadıklarını doğruladığı, yine Kuruma ihbarda bulunan şahsın davacının kardeşi olduğunun davalı Kurum yetkililerince tespit edilip imza altına alındığı, adres geri izleme sistemi incelendiğinde Kurum raporunun tanziminden kısa süre sonra 11.02.2013 tarihli tescille davacının adresini Ankara olarak beyan ettiği, Mahkemenin istemi doğrultusunda davacının boşandığından itibaren ikamet ettiğini iddia ettiği Pursaklar/Ankara adresinde yapılan kolluk araştırması sonucu düzenlenen 13.01.2014 tarihli tutanakta sadece son bir yıldır davacının belirtilen adreste oğlu ve geliniyle yaşadığının tespit edildiği bu anlamda da davalı Kurum incelemelerinin ardından yer değiştirildiğinin fiilen de doğrulandığı hususları birlikte dikkate alınarak, davalı Kurum tarafından tanzim edilen raporun aksinin ispat edilemediği anlaşılmakla 5510 sayılı Yasanın 56. ve 96. maddelerine göre, ölüm aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin yerinde olduğu, burada davanın reddi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmeli…”gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmakla, bozma ilamı gerekçesindeki açıklamalar gözetildiğinde, Mahkemenin direnme kararı yerinde görülmediğinden talebin on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebepten ötürü Yargıtay incelemesine konu olan karar, eski hükümde direnmeye ilişkin olup direnme Dairemizce yerinde görülmediğinden ve bu durumda kararın inceleme yeri Yargıtay Hukuk Genel Kurulu olduğundan dava dosyasının Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.