Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/12607 Esas 2016/5387 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12607
Karar No: 2016/5387
Karar Tarihi: 03.05.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/12607 Esas 2016/5387 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/12607 E.  ,  2016/5387 K.
"İçtihat Metni"


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 03.05.2016 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait binanın davalı tarafından 106729706/4 nolu konut sigorta poliçesi ile sigortalandığını, bilahare binada oluşan hasarın ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/52 D.İş sayılı dosyası ile 81.115 TL olarak tespit edildiğini, davalıya başvurulduğunu, ancak davalının hasarın binanın oturmasından kaynaklandığını ileri sürerek ödeme yapmaktan kaçındığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tespit raporunda belirtilen 81.115 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle zamanaşımı def"inde bulunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davaya konu hasarın 23.07.2008 tarihinde gerçekleştiği, davanın 2011 yılında açıldığı nazara alındığında yasada belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu konut sigorta poliçesinde dava dışı ... dain mürtehin kaydı yer almaktadır. ..., açılan davaya sigorta bedelinin sigorta şirketi tarafından dain ve mürtehin sıfatını taşımakta olan bankalarına ödenmesi kaydıyla muvafakat ettiklerini bildirmiş olup ..."nin alacak üzerinde rüçhan hakkı olduğundan ve ...tarafından davaya şartlı muvafakat verildiğinden, şartlı muvafakat geçerli bir muvafakat olarak kabul edilemeyeceğinden, davacının aktif dava ehliyeti olmadığı gözetilmeksizin, aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekirken, hatalı ve yanılgılı gerekçe ile davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de;
Mahkemece davaya konu hasarın 23.07.2008 tarihinde gerçekleştiği, davanın 2011 yılında açıldığı nazara alındığında yasada belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa dosyanın incelenmesinde; taraflar arasında 21.01.2009-2010 tarihleri arasında ve 18.01.2010-2011 tarihleri arasında da söz konusu konut sigorta poliçesinin yenilendiği, davacının 2010 yılında gerçekleştiğini iddia ettiği 81.115 TL"lik zararını talep ettiği nazara alındığında, davaya konu hasarın hangi dönemde gerçekleştiği ve davacı tarafın hangi poliçeye dayandığı hususunun açıklığa kavuşturulmasından sonra davalı tarafın zamanaşımı def"i konusunda karar vermek gerekirken, yazılı olduğu üzere hatalı gerekçe ile davanın zamanaşımından reddine karar verilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.